Advert
SAœRECiN PSiKOLOJiK BOYUTU ve  A–TEKiLEŞTiRME PSiKOLOJiSi

SAœRECiN PSiKOLOJiK BOYUTU ve A–TEKiLEŞTiRME PSiKOLOJiSi

Kürt kardeşlerimin çoğunlukta olduğu coğrafyalarda yaşadığım altı yıl boyunca;Türk oluşumla ilgili hiçbir sorun, en ufak bir olumsuzluk yaşamazken;

Bu içerik 7083 kez okundu.

 

yolculuklarda ve duraklarda 21 plakalı aracımızla zaman zaman sorunlar yaşadım ve Diyarbakır'da oturmam endişelendirdi eski çevremi. Medyada çatışma ve ölümlerle anıldığı için yalnız bu Newroz (Nevruz) da solunduğu sanılan huzur, barış isteği; her zaman solunuyordu oysa buralarda. Nevruzda yakılan barış ateşi, özlemi hep yanıyordu tanıdığım yüreklerde. Bu Nevruzsa daha büyük bir heyecan ve ümit yüklüydü; demokratik, eşitlikçi, özgür Türkiye umuduyla. 
  Türk-Kürt KARDEŞliğindeki sorunun sebebi 1925te başlayan travmalar tarihindedir. Esas sorun; çeşitliliği sona erdiren zihniyet, ulusalcı anlayışa hakim sistem, Türklüğün kurgulanışı, Türkiye'nin kuruluşunda homojen olmayan bir yapıdan travmatik bir biçimde Türk kimliği oluşturma isteği, tekleştirici toplumsal mühendislik çalışmaları, vatandaşlık tanımının nötr değil etnisite merkezli olması, demografik baskı süreci ve bunlara rıza göstermeyen Kürtlerin haklarını almak, horlanmamak, inkar edilmemek, taleplerini serbestçe ortaya koyabilmek istemelerinin güvenlik sorunu, risk olarak algılanmasıdır. Mesele Türk olma, Türklerin kendini algılayış ve ötekileri Türk adını almaya zorlama, herkesi Türk görme, asimile olmayanları dışlama, birliğe karşı aşırı vurgu, farklılığa TAHAMMÜLsüzlük sorunudur.
  O kadar çok kuşak Türk milliyetçiği üzerinden formatlandı ki "Türk" olmadığını söylemek olumsuzluk gibi algılandı. Yıllar boyu "Türküm, doğruyum, çalışkanım", "Ne mutlu Türküm diyene" ifadeleri belleklere kodlanarak zihinlerimize Türklerin üstün olduğuna, devletin sahibi olduğuna dair istemsiz, örtük bir inanç yerleşti. Toplum, milliyetçi donatılarla donatıldı 30lu yıllardan beri.80 küsur yıldır ötekileştirme siyasetiyle çeşitli kesimler baskıcı süreçlerden geçti. Kürt çocukları Kürtçe-Türkçe bunalımı yaşadı, yasaklanan bir dille. Baskılar; algıda eşitsizlik, ötekileşme, dışlanma, özgüven sorununa ve bunun dışa vurumu olarak çekingenlik-saldırganlık sonuçlarına yol açtı. Kürtlerdeki travma psikolojisi; savunma, var olma hareketi;  bazen öfke ve şiddete dönüştü. Türklerde ise Türklüğü koruma isteği Türk dışı unsurlara tepkiye, zorlamaya, kaygıya ve hatalara yol açtı. Türklük kuşkucu, tahammülsüz bir kimliğe dönüştü. Kürtlerin isteklerini "Vatan bölünüyor" olarak algılayan Türklerin kaygısının psikolojik kökeni;  birliği milliyet üzerinden tanımlamış olmalarıdır. Eğer Türk milliyetçiliği meşru ise Kürt milliyetçiliği de meşru olmalıdır. "Irkçılığa çağıran, ırkçılık için savaşan bizden değildir" diyen Peygamberimiz gibi biz de bizden olmayanı hakir görmemeli, vatandaşlık mücadelesinden vazgeçip yaratılanı Yaratandan ötürü sevip hoş görmeliyiz…
  Milliyetçilik değil özgürlük, huzur, refah için BiRLiKTE çarpışıp ölmeyi göze almıştık. Şeyh Sait dönemi, istiklal mahkemeleri, Dersim olayları, 12 Eylül dönemi gibi nice baskı dönemlerinden geçtik. Son yıllarda binlerce insanı kaybettik çoğu güneydoğu ve doğu illerinden olan. Nice ocaklar söndü, ömürler cezaevlerinde tükendi, ruhlar sağlığını yitirdi. Bu kavga; göçleri, fakirliği, işsizliği daha da artırdı. Şimdi nevruz ateşi ile birlik, kardeşlik, eşitlik, barış havasında ısınma; yıllardır akan kan ve gözyaşını durdurma; bu tarihsel değişimde birleştirici olma zamanı. Herkes inanç ve fikirde özgür, haklarda eşit olduğuna KANi OLMALI, ortak anayasal vatandaşlık merkeze alınmalı. Önyargı hastalığımızdan, etnik kimlik vurgusundan, genelleme hatasından kurtulup EMPATi yapmalıyız KARDEŞLERiMiZle yaşadıklarına ve hislerine dair. Geçmişi tozlu raflara, şiddeti asgariye indirip TAHAMMÜL düzeyimizi artırmalıyız. Sürece dair korku, kaygı, karamsarlık, temkinliliği bırakıp geldiğimiz nokta için sevinmeliyiz. Provakatif eylemlerin, faşizan düşüncelerin süreci tıkamasına izin vermemeli, bedenlerimiz değil fikirlerimizle çarpışmalıyız. 
    Kalıcı barış ve sonsuz HOŞGÖRÜ duasıyla…
 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Çermik'te kaybolan genç için aramalar devam ediyor
Çermik'te kaybolan genç için aramalar devam ediyor
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü