Advert
KARNE HEDiYESi ALMAYIN

KARNE HEDiYESi ALMAYIN

Bu içerik 5994 kez okundu.
insan yaşamında, çocuk terbiyesinde günümüzde sıklıkla kullanılan ve iyi bir yöntem zannedilen ödül ve ceza usulü,  insan yaşamında özellikle çocuk ruhunda negatif tesirler oluşturmaktadır.
Ödül de ceza kadar zararlıdır aslında. iki tür ödüllendirme yöntemi vardır. Biri maddi ödüller, ikinci duygusal ödüller.
Maddi ödüllerin çocuk ruhundaki tesirleri oldukça olumsuz ve kalıcıdır. Çocuk bir oyuncağı, kalemi vs. çok hoşa giden pahalı bir şeyi ödül olarak aldığında; bir hak ediş karşısında (bu oldukça önemli) çocuğa bu tür maddi bir  şeyler sunuldukça, çocuğun ruhunda
“Ben bunu zaten hak ettiğim için bana veriyorlar veya alıyorum” diye bir duygu oluşur. Karne için alınan ödüllerde de; "Bütün derslerim 5 olduğu için,takdir aldığım için;  bana alınan bu oyuncağı zaten hak etmiştim.”diye düşünmeye başlar çocuk. Sevildiği için değil, bunu hak ettiği için verildiğini düşünür; hatta sevilmenin bile ödül gibi bir şarta bağlı olduğunu. iyi bir iş yapmaya, çalışkan olmaya vb. Ve başkalarından beklentili ve kendini beğenmeyi bile şarta bağlı gerçekleştiren bir birey olur.
Karneden hemen sonra verilirse; çocuk; "sevdikleri için olsaydı, karneden daha önce alınırdı, karne için alındı yani ben bunu hak ettim, onlar da almak zorunda." diye düşünür.
Maddi ödül ile çocuğun ruhunda oluşan şey budur aslında. Çocuk hak ettiğini düşünür. “Takdir aldım ve şimdi çıkın bakalım sahneye  anne ve babacığım, benim bu hak edişim karşılığında bana vereceğiniz şey nedir?”.“Oğlum sana 50 tl lik bir araba aldım”
“Hayır, hayır, hayır benim bu çalışmalarım karşılığında bana vereceğiniz şey sadece 50 tl lik bir oyuncak mı? Ben daha büyüğünü istiyorum, daha çoğunu istiyorum.”
Çocuğun ödül aldıkça, hak ediş karşısında çocuğa bir şeyler sunuldukça çocuğun içerisinde bir doyumsuzluk oluşur. Bu gün 5 tl lik bir oyuncak. Çünkü çocuk küçük. Yarın 10 tl lik, daha sonra 50 tl lik, daha sonra 100 tl lik, sonra her hafta 100 tl lik… “Ama oğlum benim maddi imkanlarım bitti…” “Ama ben hak ediyorum sen bana vermiyorsun!” “Neyi vermiyorum?” “Hak ettiğimin karşılığını vermiyorsun.”.Maddi mükâfatın çocuğun ruhunda oluşturduğu tesir böyledir. Ben hak ediyorum. Sen söyledin çünkü, “Aslan oğlum, aferin” dedin ve hak ettiğimi söyledin, şimdi de bunun karşılığını istiyorum.
Çocuğun ruhunda maddi ödülün bir başka şekli de şudur: Çocuğa mükâfatlar verilmesini çocuk, kendi dünyasında annem babam anne babalık görevini yerine getiriyor olarak düşünür. Yani zaten bunu almak zorundalar diye. Sevildiğini ödül ile hissetmeye başlar ve rahatça talep etmeye.“Bu kadar güzel karne getirdim. Anneliğini-babalığını yap şimdi.”.“Annelik babalık görevini yerine getir”e dönüşür bir süre sonra. “Karnemi aldım, sen hala anneliğini yapmadın, bir hediye almadın.” . “Her zaman almak zorundasın çünkü sen benim annemsin.”
Mükâfat, takdir alan çocuğun teşekkürünü pekiştirmek için de kullanılabilir ama kullanılabilirlerin neticesi olarak çocuğun vardığı yer aşağı yukarı böyledir. "Arkadaşımın annesi ne almış biliyor musun? Onun zaten hepsi 5 de değildi, 4 leri de vardı karnesinde, ama arkadaşımın annesinin aldığı hediye senin aldığın hediyeden daha güzel."diyerek kıyaslamaya başlar.
Çünkü çocuk bir karşılık bekliyor. Hak ediş için bir karşılık bekliyor. Hâlbuki hak ediş karşılığında verilen maddi mükâfatların adına biz ücret diyoruz. Ücretiyle çocuk mu yetiştirelim ?
Çocuk başarı sağlamışsa, hiç mi bir şey yapmayacağız? Yapabiliriz. Biz ödül olarak değil, hediye olarak düşünmeliyiz. Hediyeleşme olarak düşünmemiz lazım.
Ne fark var hediye ile ödül arasında? Hediyede bir hak ediş yoktur. O an için içten gelmiştir, bir parça çiçek getirmek de olsa.Hediye o sırada oluşan bir şeydir. Duyguyla birlikte oluşan bir şeydir. Ancak mükâfatta bir karşılık, bir pazarlık vardır ve çocuğu bir yere doğru sündürme art niyeti vardır. Çocuk da bunu fark eder.
“Tamam, baba bu sefer 2 tane 4 üm var, sen bana mükâfat verdin, şimdi ben bunun karşılığında önümüzdeki dönemde hepsini 5 yapacağım.”Çocuk kendisinin bir tarafa doğru çekildiğini fark eder. Ve mükâfatı veren kişi de şundan şundan dolayı verdiğim mükâfat diye çocuğa hissettirir zaten. Yani çocuğu bir beklentiye sokar. Hâlbuki hediye o an için oluşan bir şey olduğu için ve hediyenin içerisinde duygu da yüklü olduğu için çocuğu bir beklentiye sokmaz çünkü bir periyodu yoktur. Çocuk karnesini aldı, bunun karşılığı diye söylenmez hediye.
Ödülün bir özelliği de şudur ki; ödül hak ettiği sırada verilmelidir, davranış değiştirme psikolojisine göre. Eğer çocuğunuzun davranışını ödülle değiştirmeye çalışıyorsanız size tavsiye edilecek ikinci şey şudur ki hak ettiği an verilmelidir.“Oğlum aferin, çok güzel bir karne getirdin, ben de gurur duydum ama ödülünü şimdi vermeyeceğim.”dersek ödülü cezaya dönüştürmüş oluruz “Ne zaman?” “6 ay sonra falan veririm. “ Olmaz ki, ödül hak edildiği sırada verilmelidir eğer davranışı değiştirmek istiyor veya suni bir çocuk yapmak istiyorsanız. Çünkü çocuk o mükâfatın heyecanıyla aldığı notların hak edilişinin karşılığını alır.
Hâlbuki hediyeleşmede öyle bir şey yoktur. Hak etme diye bir şey olmadığı için; zaten ve belli periyotlar da olmadığı için; bak karne vb. için aldım denmediği için hediye zamansızdır.
(Devamı Haftaya)
Çocuklarınız için lütfen okuyunuz
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Ergani'de şimşek deprem etkisi yarattı!
Ergani'de şimşek deprem etkisi yarattı!
Otomobil ile minibüs çarpıştı; ölü ve yaralılar var
Otomobil ile minibüs çarpıştı; ölü ve yaralılar var