Advert
A‡ocuğun Gelişiminde Oyun ve Oyuncak

A‡ocuğun Gelişiminde Oyun ve Oyuncak

Bu içerik 6225 kez okundu.
Anne babaların gözünde oyun, çocuğun eğlenmesi, oyalanmasından öte bir mana taşımaz. Çoğu zaman anneler çocuklarını başlarından savmak için herhangi bir oyunla oyalanmaya yönlendirirler. Hâlbuki çocukların fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişiminde oyunun oldukça önemli etkisi vardır. 
 
Bebekler dünyaya boş bir sayfa gibi tertemiz bir zihinle gelirler. Onların o saf tabiatı, üzerine dokunan her fırça darbesiyle adeta bir sanat eseri gibi şekillenecektir. Bu sebeple çocuğu kendi haline bırakmamalı, belli bir gaye ile eğitip terbiye etmelidir. 
 
Çocukların öğrenme süreci doğdukları andan itibaren başlar. Önce kendi bedenini ve organlarını kullanmayı öğrenen bebekler daha sonra çevrelerine ilgi gösterirler. 
 
Allah'ın insanın yaratılışına koyduğu kabiliyetler, ancak çeşitli faaliyetlerde deneyip kullandıkça gelişir. Zaten Allah-u Zülcelâl insanın yaratılışına bu kabiliyetleri geliştirecek merak duygusu ve sürekli bir şeyler deneme isteğini de koymuştur. Bu sebeple oyun oynamak çocuklar için fıtri bir ihtiyaçtır. 
 
Enerjinin dışarı atılmasında ve fizikî gelişmede oyunun yeri büyüktür. Özellikle hareketli ve enerjik çocukların oyun ortamında rahatladıkları görülür. Fizikî egzersizler esnasında büyüme hormonu daha fazla salgılanır. Büyüme ve kemik gelişmesinde, oyundaki egzersizlerin faydası vardır. Çocuktaki hantallığın azalması, ince ve kaba motor gelişmesinin sağlanması için, fizikî aktivitenin ve bu şekildeki oyunların teşviki gerekir.
 
Çocuklar oyun sayesinde işitme, görme, dokunma, tatma ve koku alma hislerini aktif olarak kullanır ve pek çok şeyi tanıyıp öğrenir. Oyun sayesinde çocuk, etraftan gelen uyarı ve mesajlar karşısında pasif olarak beklemekten kurtulur; kendisi bizzat uzanır, tutar, ağzına götürür, evirir, çevirir, doldurur, boşaltır, toplar dağıtır. Çocuğun görme ve işitme duyusunu uyaran en önemli eğitim araçları oyuncaklarıdır. Çocukların ilk üç yaşta, en hızlı gelişen sistemleri sinir sistemidir. Yeterince mesaj almayan çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi yavaş seyreder. 
iki ila dört yaşından itibaren çocuğun dil, duygu ve sosyal gelişimi hız kazanır. Oyun bu çağda da çocuğu hayata hazırlayan en tesirli yoldur. Çocuklarımız oyun ile insan ilişkilerinde geçimli olmayı, kurallara uymayı, işbirliği yapmayı, kendini ifade etmeyi öğrenir. Oyunlar çocuğa bilgi edinme, tecrübe kazanma, vücudunu kullanma, dil becerilerini geliştirme imkânı sağlar. Bu sebeple annelerin, çocuklarının yaşına uygun ve geliştirici oyunlar oynamalarına yakın alaka göstermeleri çok uygun olur. 
Çocukla Çocuklaşın 
Anne babalar çocukların oyun oynamasını, kendi kendine oyalanmaktan ibaret gördükleri için, onların oyunlarına dalmalarını kendi işlerine bakmak için bir fırsat sayarlar. Hâlbuki çocukların oyunlarına ilgi göstermeleri çok önemlidir. Bilhassa ilk çocuklar veya beraber oynayacağı büyük kardeşi yanında bulunmayan çocukların büyüklerin ilgisine ihtiyacı vardır. 
Büyüklerin sıkça yaptığı bir hata çocukların önüne bir oyuncağı koyup, oynamasını beklemektir. Oysa çocuklar en basit bir oyuncağın oynanmasını bile öğrenmeye ihtiyaç duyarlar. Çocuğun mesela topla, kamyonla, oyuncak bebekle nasıl oynanacağını birinden görmesi gerekir. Eğer çocuğa ilgi göstermez, onunla oyun oynamazsak “Neden çocuğum oyuncaklarını fırlatıp atıyor, vurup kırıyor? Neden güzel güzel oynamıyor?” diye şikâyet etmeyelim. 
Çocuklar bir şeyleri nasıl yapacağını öğrenmek için anne babalarını ve büyük çocukları taklit ederler. Bu nedenledir ki birçok çocuk oyuncaklarıyla oynamaz da, annesinin cep telefonuyla, TV uzaktan kumandasıyla vs. oynar. Çünkü annesini oyuncakla değil, onlarla oynarken görmektedir. Ne zaman çocuk anne babasını “vınn” “gırr” gibi sesler çıkararak bir arabayı yerde yürütürken görürse o zaman aynısını yapacaktır. 
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın,” (Deylemî, Müsned, II, 136) buyurarak zaman zaman çocuklarla oyun oynamanın faydasına dikkat çekmiştir. 
Çocuk oyun oynarken maksat gütmez, sonucunu düşünmez, serbestçe, eğlenmek amacıyla hareketler yapar. Bununla birlikte çocuk oyunu iş gibi ciddiye alır. Oyun oynamak için dikkatini yoğunlaştırabilen bir çocuk, ilerde eğitim ve çalışma için de dikkatini verebilecektir. 
Oyuncaklarla oynamak çocukların zihinsel gelişimlerine doğal olarak yardım eder. Mesela çocuk oyuncakları sayesinde büyük-küçük, aynı-farklı, benzer, gibi kavramları tanır. Mesela büyük kovanın içine küçük kovanın sığdığını görür. Uzun legonun üzerine birden fazla kısa lego takabildiğini tecrübe eder. Bu kavramları somut nesnelerle tanıdıktan sonra onların isimlerini kavramak ve soyut şekilde de düşünmek mümkün olabilecektir.
Oyunların ve oyuncakların eğitici rolünden faydalanırken de dengeli olmak gerekir. Oyunda çok fazla eğiticilik gayesi güdülürse çocuk sıkılabilir. Çocuğun yaşına uygun oyunlar aracılığı ile, seviyesine uygun bilgiler vermeye dikkat etmelidir. 
Mesela küçük çocuklar oyun oynarken özgürdür, kuralları kendi koyar-bozar, yetişkinlerin kısıtlamalarını dinlemezler. Bu sebeple 3-6 yaş arası çocukla kurallı oyunlar oynanmaz, serbestçe hareket edip enerjisini harcayacağı oyunlar oynanır. 
Ancak bu kuralsız oyunlar da çocuk için geliştirici ve bir sonraki aşama için hazırlayıcı niteliktedir. Hiçbir kuralı olmasa da her oyun çocuğunuza bir şeyleri deneme, süreçleri takip etme, plânlama, organize etme, hafızasını kullanma, doğru karar verme gibi tecrübeler yaşatacaktır. Bu tecrübeler çocuğun fıtratında saklı kabiliyetleri geliştirip bir sonraki eğitim aşamalarına hazır hale getirecektir. 
Oyunlar çocukların vicdani ve ahlaki gelişiminde de değerlendirilebilir. Mesela çocuk oyuncaklarıyla oyun oynadığı sırada bol bol konuşur ve birçok sorular sorar. Eğer siz de aktif bir şekilde oyuna katılırsanız, onun “Neden, niçin, nasıl?” gibi sorularına cevap verip ona sıkıcı olmadan eğitim verebilirsiniz. Örneğin, çocuğunuz oyuncağını diğerine vurduğu zaman, “Onları birbirine vurmayalım. Çünkü kırılabilir. Kırık oyuncakla oynamak hiç güzel olmaz, öyle değil mi? Hem yazık olur, babanın parası boşa gider,” 
diyebilirsiniz.
 
Çocuklara hayatın kurallarını sıkıcı sınırlamalar şeklinde değil de, sebep sonuç ilişkileri halinde, ikna edici bir dille anlatırsak hem gönüllü olarak uyum gösterirler, hem de mantıklarını kullanmayı öğrenirler. 
 
Çocukla oyun oynamak aynı zamanda ona zaman ayırmaya, sevginizi ifade etmeye ve böylece aranızda sağlam bir bağ kurmaya vesile olur. Bu bağ, ona zaman içinde manevi duygularınızı aktarmanızda çok faydalı olacaktır. Mesela çocuğunuza bisiklete binmeyi öğretirken onunla fiziksel temas içinde iyice yakınlaşır, güven hissettirirsiniz. Bu sayede size karşı güçlü duygular besler. Daha sonra onu camiye götürüp, yan yana birlikte namaz kıldığınız zaman sizin hissettiğiniz manevi duyguları hisseder ve benimser. 
 
Çocuklar için her yaşta fiziki temas çok önemlidir. Bu sebeple çocuğunuza zaman ayırıp sarılın, onunla halının üzerinde güreşip, boğuşun, gıdıklayın, öpün, havaya atıp tutun. Bu yakınlaşmalar çocuğun benlik duygusunun verdiği gerilimi azaltacak ve kendisini sizin eğitim ve terbiyenize açmasına yardım edecektir. 
 
Peygamber efendimizin torunlarına sık sık sarılıp kucakladığını, sırtında gezdirdiğini, öpüp kokladığı görüyoruz. Hatta cübbesini onların üzerine sararak, onlarla çok yakın temas ettiğini okuyoruz. Bu fiziki temas, çocuğun sevgiyi hissederek büyüklerinin terbiyesine uyum göstermesinde çok tesirli olmalıdır.
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı