Advert
Yalnızlık Aœzerine

Yalnızlık Aœzerine

Bu içerik 5848 kez okundu.
Yalnızlık, maddi olduğu kadar mânevî boyutu da olan bir kavramdır. Yalnızlığın maddî ve mânevî boyutu çoğunlukla iç içedir. Yani beden ve ruh… Boşanma ve ölüm gibi önem verilen bir yakın birinin kaybı, bir hatıranın yok oluşu, şizoid kişilik bozukluğu, depresyon ve benzeri rahatsızlıklar başta olmak üzere bir çok durumda ortaya çıkabileceği gibi bazen sorunlardan kaçmak için bir yöntem olarak da kullanılabildiğini gözlemlemekteyiz.
Yalnızlık bir seçim midir?
insan bazı zamanlarda yalnız kalmaya ihtiyaç duyar. Kişi kimi zaman muhasebe yapmak ister. Düşünmek ve sorunlarla yüzleşmek ihtiyacı duyar. Bu durumda yalnız kalması tercihe bağlıdır, bozukluk olarak adlandırılamaz, hatta bir gereklilik olarak bile ifade edilebilir. Ancak bunu bilinçli ve farkında olarak yapmadığı zamanlarda psikolojik bir hastalığın işareti olabileceğini gözden kaçırmamak gerekir.
Sonbaharın gelişi yalnızlığı tetikler mi?
Sonbahar yalnızlığı değil belki ama yalnız olan birinin iç sıkıntısını ve üzüntüsünü tetikleyebilir. Zira sonbahar hem hüzün ve kaybı çağrıştırır hem de mevsimsel depresyonu tetikler. Güneş ışınlarının azalması, yağmurların başlaması ve yaprakların sararıp düşmesi depresyonu başlatabilir. Depresyon diyebilmek için en az iki haftalık zaman zarfında kişinin ruhsal durumunda çöküş görülmelidir. Bu süreç kısa sürebileceği gibi uzun da sürebilir. Tek atak olarak görülebileceği gibi tekrarlayan bir atak süreci de olabilir. 
insanlar bu durumda hem depresyona bağlı isteksizlik ve enerji kaybı nedeniyle hem de sıkıntılı durumlardan kaçmak için yalnız kalmak isteyebilirler. 
Sonbaharla başlayan güneşin erken batması kişilerin güneş ışığına maruziyet süresini kısaltır. Hele bir de kapalı alanda çalışıyorsanız depresyon riskiniz katlanıyor. Kapalı yerlerde çalışanların D vitamini eksikliği açısından da kontrol edilmeleri gerekir. Malûm D vitamininin ana kaynağı güneş ışığıdır.
insan Yalnızken Mutlu Olabilir mi?
Kişinin psikolojik durumu, karakteri, ekonomik şartları, arkadaşları, cinsiyeti, aile yapısı, yetişme tarzı, öğrenim durumu gibi çeşitli faktörler hayata bakış açısını belirler. Bu bakış açısı da kişide yalnızlık hissinin oluşmasında etkendir. 
Cinsiyet farklılığı olmaksızın insanlar yalnız kaldıklarında mutlu olabilirler. Mutluluk ve yalnızlık birbirlerine zıt kelimeler gibi görünse de, farklı zamanlarda aynı kişide görülebilir. Sabah mutlu olan biri akşam yalnızlığı tercih edebilir gibi… Çünkü yalnızlık kişinin sıkıntılarıyla başbaşa kalmasını sağlar. Kendimize soramadığımız pek çok sorunun cevabını almamıza, itiraf edemediklerimizi, kendimize anlatmamıza yardımcı olur yalnızlık. Ertelemeyip yüzleşebildiğimiz bir çok sorunda üstümüzden bir yük kalkmasını sağlar. Aşırıya kaçmamak kaydıyla yalnızlık insanı rahatlatabilen bir çıkış yoludur. 
ihtiyaç mı?  Problem mi?
Gittikçe çoğalan nüfus, kendimizi daha da yalnız hissetmemize neden oluyor. Çalışma koşullarının zor olması, trafiğin günlük yaşamı zorlaştırması bunlardan dolayı insanın kendisine zaman ayıramaması farkında olmadan insanı yalnızlığa itmekte. Bu yoğun tempolu geçen günlerde sosyal platform sayesinde ilişkilerimizi taze tuttuğumuzu zannediyoruz ancak internete bağımlı kaldığımızı ve bunun bizi daha çok yalnızlaştırdığının farkına varamıyoruz. 
Bireyselleşmenin körüklendiği dünyada yalnızlık da kronikleşmeye başladı. Yalnızlık farkındalık olduğu sürece ve aşırıya kaçmamak kaydıyla insana doğru yolu gösterebilir.
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı