Çünkü bu memleket için iyi şeyler yapmaya çalışanı ya görevden aldılar ya da bir daha konuşmamak üzere sesini kestiler.
Başımızdakilerin sesi kesilince bizim de sesimiz kesilmiş oldu. Derdimizi ne dile getirebildik ne de derdimizi dinleyen oldu uzun yıllar boyunca. Hala da onun sıkıntısını yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz gibi de gözüküyor.
Çünkü birileri biz varken siz nasıl konuşursunuz havasını fırtınaya çevirmişler. Kendilerinin edemedikleri lafları başkalarının etmelerine doğaları icabı kızıyorlar. Karizmanın ve imajın çizilmesi söz konusu olacağından objektif ve adaletli davranamıyorlar ne yazık ki.
Yıllardır halkın verdiği koltuklarda oturmalarına rağmen adam gibi bir çözüm bulamamış olmaları ve aynı zamanda da sorunu çözmeye yaklaştıracak ezber bozan bir açıklama da yapamamaları başarısız profillerini gözler önüne sermeye yetiyor. Ezber bozan açıklamaları da yapanı karalamak için giriştikleri şeyler de gösteriyor ki bunlar daha uzun yıllar bizleri kandırmaya devam edecekler.
Nasıl ki, Diyarbakırlıların gönlünde taht kuran ve adeta Diyarbakırlıların kahramanı merhum Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ı memleketimize güzel hizmetler ediyor diye fazla yaşatmadıkları gibi. Gaffar Okan’ın halkla iç içe ve barışık olması birilerinin işine yaramadı. Bu nedenle kahramanımızı şehit ettiler. Bizleri yetim bıraktılar. Devlet ana ise zaten baştan beri bizleri öksüz bırakmıştı. Bu nedenle küçük kahramanlara bile razıydık. Onu da bizlere fazla gördüler.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven de yıllardır duymaya hasret kaldığımız ezber bozan açıklamaları sonucunda farklı kesimlerden çirkin sesler gelmeye başladı çoktan. Emniyet Müdürü Güven, “Dağda ölen PKK’lıya ağlamıyorsanız insan değilsiniz. Önce vatan değil, önce insan. insanı yaşat ki devlet yaşasın” gibi güzel açıklamalarından sonra kıyamet koptu. Türkiye’nin gündemi değişti. Emniyet Müdürümüze yönelik karalama çalışmaları öyle bir yere vardı ki geçmişte yaşananları hatırlatmaması imkansız. Diyarbakır’a yapılanlar revamıdır. Biz bunları hak etmiyoruz. Emniyet Müdürümüz de kendisine yapılanları hak etmiyor. Görevden alınması ise en büyük hatalardan biri olur. Ve burada insanların devlete küsmesine neden olur. AK Parti hükümeti asla bu yönteme başvurmamalıdır. Maaz Allah öyle bir hatada bölge halkının tepkisi çok sert olur.
insanımızı, memleketimizi ve ülkenin temel meselelerine hakim olan Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, yapılması gerekeni yaptı. Yapılan açıklamalar geç bile yapıldı. Keşke siyasilerimiz tarafından da o konuşmalar yapılmış olsaydı. Ama önce oy diyen bir zihniyet böyle bir riski alması düşünülemez tabi ki. Ama bir bürokrat risk alıp bunu yapabilir. Yapma hakkı da var. Çünkü o bürokrat bu şehirde olumsuz bir performans sergilerse onu sorumlu tutacaksınız. Ama emniyet müdürümüz yaşanan sorunların kaynağına indi ve bu güne kadar eşine rastlanmayan çok güzel bir öz eleştiri yaptı. Herkes bu özeleştirileri yapma hakkına sahiptir. Kimse de kendilerini halkın özerinde görmeye kalkışmasın. Bu pervasızlığı yapanlar halka hesap vermek zorunda kalır.
Güven’in açıklamaları, ülkede olduğu gibi Diyarbakır’da da büyük bir tesir yaptı. Diyarbakır halkı, yapılan açıklamalara çok sevindi. Ve sonrasında da ortaya çıkan çirkin konuşmalara da çok üzüldü. Durumu tam iyi anlamak için arkadaşlarımız halkın nabzını yokladı. Onlarca insanla görüşüldü. Çoğu insan yapılan konuşmaları çok değerli bulduklarını ve Emniyet Müdürüne de yapılan haksızlıkları kınadıklarını belirtti. Aynı zamanda da Emniyet Müdürü’nün görevden alınma gibi bir hata, bizleri ve bu memleketi devlete küstürecektir. Buna yol açacak olanların bu memlekette başarılı olacaklarını düşünemiyorum. Ne zaman bu memlekete iş yapacak biri gelirse bu haksızlıklara maruz kalıyor. Temel konu ayni sadece konunun sahnelenmesi farklı oluyor.
Güzel olana güzel bir şekilde karşılık verirsek her yanımız güzelliklerle dolar. Geleceğimiz aydınlık olur. Yaşadığımız sıkıntıları en kısa zamanda atlatabiliriz. Buna sebep olanlar ne güzel insanlardır.
Emniyet Müdürümüz de yapılması gerekeni yaptı. Bizlere düşen Emniyet Müdürümüzün gündeme getirdiği konular üzerinde düşünüp gerekeni yapmaktır. Emniyet Müdürünü görevden alma değildir. Hatta bunun gündeme getirilmesi bile çirkindir. Çirkin değil, güzel davranışlar yapalım ki vicdanımız rahat olsun. Buradan hükümete açık bir çağrı yapıyorum. Bu çağrımda tehdit olarak algılanmasın. Emniyet Müdürü Recep Güven’e dokunursanız yanarsınız.