Aynı zamanda da ezildikçe ezildiler. Ezilmekten kurtulmak için sahip oldukları fırsatları bile değerlendiremediler. Hep kırgındılar, boynu büküktüler; ama dünyanın en değerli varlıkları olarak her zaman var oldular. Baskılara, zulümlere ve ezilmelere rağmen her alanda üretici olmaya devam ettiler. Güçsüz oldukları kadar güçlüydüler aynı zamanda.
Ama şişirilmiş egolara sahip olan erkek kesimi, kadının güçlü yanlarını çoğu zaman görmekten pasif davrandı. Ya da böyle davranmak erkeklerin işine geliyordu. Kadın tabi ki hiçbir dönemde pes etmedi. Güçlendikçe, güçlendi. Hem bir anne hem de ailesine koruyucu kalkan oldu. Aynı zamanda ailesinin direği oldu kadın.
Evlatlarını gözünden sakınmayarak her türlü fedakârlığı yapan ancak bir anne olabilirdi. Erkek, kadın olmasaydı ne yapardı merak ediyorum. Geçmişten günümüze nasıl ki kadın, gölgelenmiş büyük bir güce sahip olarak ayakta kalmışsa, şimdi de aynı kararlılık ve azimle her açıdan kendisine, ailesine, memleketine ve ülkesine yararlı çalışmalarda bulunmak için fedakârlık üzerine fedakârlık yapmaya devam ediyor.
Diyarbakır ve bölge kadınları çoğu zaman karanlıkta bırakıldı. Yatırım yapmalarına ve girişimci çalışmalarda bulunmaları hep garipsendi ve engellendi. Bu nedenle kadınların hem toplumsal olarak hem de siyasal ve ekonomik olarak topluma pek fazla katkıları olmadı. Biz de durumlar arka planlarda ve gizli engellemelerle kadınlar engellenirken Batı, hep daha önde olduğu için Batıdaki kadınlarda sosyal hayatta daha erken katıldılar. Girişimci oldukları gibi büyük yatırımlarla yaşadıkları yerlere büyük ekonomik katkı sağladılar. Yaptıklarıyla da her zaman dudak ısırtacak bir hayret yaşatıyorlardı erkeklere. Nazarımca pek çok zaman da erkekleri geleceğin dünyasında işsiz bırakacakları endişesini baya bir hissettirdiler.
Teknolojinin gelişmesi ve dünyanın küresel bir hal almaya başlamasıyla beraber batıdaki kadın girişimcilerin marifetleri dünyanın değişik yerlerinde de ortaya çıkmaya başladı. Adeta kadınların girişimci ruhu, dünyanın dört bir tarafına ihraç edildi. Yaşanan güzel gelişmeleri gören değişik ülke ve bölge kadınları, kendi projelerini de hayata geçirmek için büyük bir girişim çalışmasına başladılar. Yaptıkları ilk çalışmalarda takdir alan girişimci kadınlar, değişik kesimlerce de desteklendi. Fırsat eşitliğini de göz önünde bulunduran devlet yöneticileri, kadınları istihdam alanına çekmek için kadınlara yönelik büyük teşvik paketleri hazırladılar.
Aynı zamanda ülkemizde gelişen özel sektörün, kadınların becerisinden yararlanmak için kadınlara çalışma önceliği vermeleri kadın girişimciliğin şart olduğu dünyamızda kadınları daha da şevklendirmiştir. Bu nedenle kadınlar, her alanda hem eğitimsel olarak hem de pratik olarak kendilerini, geliştirerek kendilerine ait projeler yapıp üretime katkıda bulundular. Yapılan projeler, toplumun yararına olduklarından her alandan destek görmeye çalıştılar.
Bölgemizde olduğu gibi Diyarbakır’da da kadın girişimcilerin sayısı artmaya devam ediyor. Bu durumun hem memleketimiz için hem de kadınlar için çok önemli bir gelişme olduğunu sanırım herkes fark etmiştir. Bunlardan biri olan, aynı zamanda da Diyarbakır’da önemli bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Sevde Kadın ve Gençlik Girişimcileri Derneği, memleketimizde çok yararlı çalışmalar yaparak adından kısa sürede ses ettirmeye başladı bile. Sevde Derneği, KOSGEB ve Sur Kaymakamlığının da destek ve yardımlarını alarak ilk etapta 60 kişiye girişimcilik belgesi verecek. Kadını güçlü kılmaya ve kadının ticarette rol alabileceğini bir kez daha kanıtlamak için yapılan çalışmaların kısa zamanda çok olumlu bir şekilde sonuç vereceğini umuyorum. Aynı zamanda yapılan bu girişim çalışmaları, kadınlar için hem bir fırsat niteliğinde hem de kadınların kendilerini değişik projelerle ifade etmelerini sağlayacaktır.
Memleketimiz, her alanda olduğu gibi kadın girişimcilere de büyük bir ihtiyaç duyuyor. Var olan eksikliklerin bir de kadın gözüyle dile gelmesi yürüyeceğimiz yolu daha da aydınlık kılacaktır. Bunun bilincinde olarak kadın girişimcilere her şekilde desteğin yapılması zorunlu olarak görüyorum. Devletin, kadınlara pozitif ayrımcılık uyguladığını ve çok önemli neticeler de aldığını biliyoruz. Ama girişimci kadın ruhunu hep beraber yaymalıyız. Bu durum, herkese çok yarar sağlayacaktır. Yapılan çalışmalardan da yararın nasıl da olumlu olacağını görüyoruz. Kadınlara daha da aktif olmaları için tüm girişimci kadınlara başarılar diliyorum.
