Yazısında bir şehit babasının çok anlamlı mesajına yermişti. Hataylı şehit babası Mustafa Sümer’in ‘ Türkiye 30 yıldır kardeş kavgasıyla bölünmediyse barışla hiç bölünmez’ sözleri barış sürecini sabote etmek isteyen provakatif söylemlerle vatandaşın kafasını karıştıran art niyetli kan emicilere en güzel cevaptı. Mustafa Sümer gibi şehit aileleri daha çok ses yükseltmeli. Onların sesi, silah baronlarından, kan emici ülke düşmanlarından çok daha fazla çıkmalı.
Herkesin malumudur. Türkiye 30 yıldır yaşanan savaştan maddi ve manevi çok büyük zarar gördü. Binlerce insan fidan oldu, bir o kadarı da sakat kaldı. Yüzlerce köy yakıldı, binlerce insan metropollerde tek kurşunla infaz edildi. Ailelerin düzeni bozuldu yuvaları yıkıldı. Yozgat’ta, Edirne’de, Mardin’de, Diyarbakır’da Konya’da binlerce eve ateş düştü annelerin yüreği yandı.
Bu ülkede kardeş kanı yıllardır akıyor. Demin sıraladığım maddi ve manevi zararların son bulması her şeyden önemlisi, insanların ölmemesi için , bu ülkeyi yönetenlerin hiçbir çabası olmadı. Merhum rahmetli Turgut Özal hariç. Özal ile o dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, sorunun müzakere ile çözümü için adım attı ancak bunun bedelini de canlarıyla ödediler. O dönemden sonra hiç kimse cesaret edip adım atmadı. Bırakın adım atmayı Kürtleri inkar ve red ettiler. Kürtlerin kültürel haklarını gasp edip ben Kürdüm diyenleri işkencelere yatırdılar.
AK Parti Hükümetinin bu anlamda hakkını teslim etmek lazım. inkar ve asimilasyona son verdiler. Ülkenin demokratikleşmesi, sivilleşmesi için önemli adımlar attılar. Dil üzerindeki yasakları kaldırdılar. Ve en önemlisi kardeş kavgasına son vermek akan kanı durdurmak için tarihi bir adım attılar. Aylardır devam eden çözüm süreci büyük bir kararlılık ve samimiyetle devam ediyor. Tarafların samimiyeti ve kararlılığı toplumunda ciddi şekilde umutlanmasına neden oldu. Baharla birlikte umut ve beklenti arttı. Bu ülkede kan akmasını istemeyen, birlikten ve beraberlikten yana olan herkes bu süreci destekliyor.
Sürecin sekteye uğraması için bazı kan emiciler ellerinden gelen bütün kötülükleri yapıyorlar. Sürece yüreğini koyanları hedef alıp hakaret ediyorlar. Provakatif söylemlerle insanların kafasını karıştırıp sokağa dökmeye gayret gösteriyorlar. Ancak toplumun duyarlılığı ve barış istemi onları bu amaçlarına ulaştıramıyor. Hevesleri kursaklarında kalıyor. inşallah ta hep kalacak. Yeter ki, toplum barışı haykırmaya devam etsin. Yeter ki, barış sevenler bir olup daha çok ses yükseltsin. işte Hatay’dan yükselen çok anlamlı sesler bir kez daha toplumun umutlarını artırdı.
Akil adamlar heyetinin Ak deniz bölgesi grubunda yer alan akademisyen ve aynı zamanda yazar Hüseyin Yayman, önceki gün köşesine taşıdığı yazısını bir çok insan gibi bende okudum. Hatay ziyaretini ve orada yapılan toplantının detaylarını kaleme alan yazısında bir şehit babasının çok anlamlı mesajları vardı. O mesajları buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mazisi otuz yıla dayanan çatışmalı süreci ülkemize maddi ve manevi çok büyük zararlar verdi. Vatan uğrunda binlerce şehit verdik ve bir o kadar da gazi sakat kaldı. Şu anda barış süreci başlamış durumda ve Akil insanlar Akdeniz Grubu Antakyamızda bulunmaktadır. Bizler şehit ve terör mağduru aileler olarak barış sürecini destekliyoruz. Türkiye 30 yıldır kardeş kavgasıyla bölünmediyse barışla hiç bölünmez.