BARIŞA VURMAYIN

BARIŞA VURMAYIN

Tarihi adımlar atılıyor. Barış süreci ilerliyor.

Bu içerik 1005 kez okundu.

Barışın iki cephesi arasında buzlar baharla eriyor, dil değişiyor, herkes sorumlulukla hareket ediyor. Barışın ucundan tutanları tarih kaydetmeye devam ediyor. Toplum umutlanmaya devam ediyor. Muhalefet ve savaş baronları ise, barışa vuruyorlar. Barışı isteyen herkes, barışı korumalı. Kimsenin barışa vurmaması için hepimiz barışı korumalıyız.
Barış süreciyle birlikte Türkiye toplumunun da değiştiğini gördük. Yani ülkenin batsısındaki milliyetçiler bile artık, ‘ Kan dursun bu acı bitsin’ diyerekten sürece destek verdiklerini açıkça ortaya koyuyorlar. 30 yıldır ilk kez cidden barışa yaklaştığımız bu tarihi  kavşakta çok geniş bir kesim toplanmış durumda. Herkes ellini açmış barışın biran önce gelmesini ve onu kucaklamasını bekliyor.  Bu süreçten rahatsız olanlarda var tabi. Akan kandan nemalananlar, şehit cenazelerinden siyasi rant kazananlar sürece şiddetle karşı çıkıyor. Bunlar değimliydi 30 yıl akan kanı izleyen. Bunlar değimliydi şehit cenazelerinden rant elde edenler. Bunlar değimliydi savaş baronluğu yaparak ekonomik rant elde edenler. Türkiye’nin hep küçülmesini istediler. ‘Küçük olsun benim olsun ‘ anlayışı yıllarca bu ülkeyi idare etti. Devlet içerisinde hukuk dışı yapı oluşturuldu. Bugün bunlara ‘artık yeter’ diyoruz. Onlar kolayı seçti. Savaş çıkartıp kendi rantlarını düşündü. Bugünkü siyasi iktidar ise zoru seçti. Kanı durdurmak için risk aldı. ilk defa samimi ve kararlılık gösterildi barışın sağlanması için. işte bugün gelinen nokta hakikatten tarihi bir süreçtir. Hepimizin bu süreci desteklemesi ve sahiplenmesi gerekiyor. Zoru seçelim. Barışı tesis etmek zordur. Ama zoru seçenleri ve bu zorluğu olumlu sonuca getirecekleri de tarih yazacaktır. Barışı sağlayanları bu millet yaşadığı müddetçe hayırla yad edecektir.
Artık varlıklarını ve güçlerini kötülük için kullanan bir muhalefet var. MHP ve CHP. Bu iki partinin barış istemediğini söylem ve politikalarından bir kez daha net bir şekilde gördük.

Bugün barış sürecine dönük en sert muhalefetti yapanları barışı isteyenlerde unutmamalı. Yani sandıkta barış karşıtlarına cevabı vermeli. Hepimiz barışa giden yolda, kimsenin çelme takmasına izin vermeyelim.  Savaş tellallarına, selam çakmayalım.  Yürekleri bile delen savaş sözünü tarihin çöplüğüne gömelim.
Aslında en büyük sorunda sürece karşı direnenlerdir. Ama onlarda artık sorun olmayacak. Kim ne derse desin, kim çelme takma girişiminde bulursa bulunsun barışa çok yakınız. Tarafların şuana kadar sürdükleri samimiyet ve kararlılık bitmemeli aksine hızla devam etmeli. Bizlerde barış isteyenlerin en büyük görevi  hem sürece destek vermek hem de tarafların ellini güçlendirecek, onları daha da kararlığa itecek söylemlerde bulunmak. Savaş isteyenlerin konuşmasını ‘Barış’ çığlıklarıyla engellemeliyiz. Biz susarsak onlar konuşur, biz sorarsak onlar silahları konuşturur, biz susarsak onlar kan akıtır, biz konuşursak onlar  bombaları konuşturur.  Biz konuşalım ki, onlar emellerine ulaşamasınlar. Bugüne kadar akıttıkları kanda boğulsunlar.
Bugün gelinen noktada herkesin duyarlı olması gerekiyor. Herkese büyük görevler düşüyor.
Taş üzerine taş koymalıyız. insanlığı savunmamız lazım. Şeytan oyun oynuyor, kendimizi piyon yapmayalım.  Toprak suya susamış, analar da barışa, barış için insanlar, girmeli arayışa destek vermeli.
Hadi hepimiz birden, barışı isteyelim. Adil bir barış için, girsin herkes yarışa.

Bu süreç hepimiz için bir sınavdır. Bu sınavda başarılı olmamız lazım. Başarılı olan destek veren herkes huzurlu olur. Vicdanen bir ömür rahat yaşar.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Diyarbakır’da 22 yaşındaki kadın öldürüldü
Diyarbakır’da 22 yaşındaki kadın öldürüldü
Diyarbakır’da büyüleyici gece: Gizemli cisimler görüldü
Diyarbakır’da büyüleyici gece: Gizemli cisimler görüldü