Gündeme gelme nedenleri, insanın temel haklarına aykırılık teşkil ettiği için çoğu zaman uluslararası gündemi de meşgul etmekten geri kalmadı.
Hukuksuzluğun cirit attığı ülkemiz, aynı şekilde özele indirgediğimizde Diyarbakır'da insanlar, hukuki mücadelelerini çoğu zaman lehte sonuçlandıramadılar. Bazı davaların on yıllarca devam etmesi ve bazı davaların da on yılların akabinde zaman aşımına uğrayarak hak sahibine hakkını verememesi hukukun defalarca iflas ettiğini gösterdi bize.
Mağlubiyetlerin verdiği acıyla büyüyen halkımız, uzun yıllar devam eden haksızlıklar ve adaletsizlikler neticesinde yılmadan bugünlere gelmeyi başardı. Acıların büyüklüğü ve tesir şiddeti, hiçbir zaman halkımızın boynunu eğmedi. Aksine her adaletsizlikle beraber insanımız, hem daha olgunlaştı hem de daha fazla temel değerlerine sahip çıkma iradesini göstererek bir şeylerin değişmesine öncülük etti. Halkın sabrı ve dirayeti istenilen şekilde insanın temel hakları gibi isteklerin olmasına yetmediğini biliyoruz. Ama sürekli olan bir mücadele halkımıza halkımıza umudunuz ve kendi öz güvenlerini artırdı.
Halkın, hakkını savunamadığı durumlarda ise devreye hak ve hukuku en iyi şekilde bilen ilimizin Barosuna bağlı değerli avukatlarımız devreye girdi. Baronun halk için hizmet şiarı, her fırsatta devam etti. Baro, hem memleketimizin hem de hukukun aynası görünümündeki rolünü her zaman en iyi şekilde yerine getirdiğine inanıyorum. Bunun böyle devam etmesini de umuyorum. Bu halkın, en fazla hakkını aramak için hak ve hukuka ihtiyacı var çünkü. Tabi ki de bu hak ve hukuku en iyi şekilde savunup mazlumu sevindiren hukukçulara ihtiyaç var.
Ülkemizdeki hukukçular, mazlumun hakkını savunmaya ne kadar müktedirler kesin bir şey söylenemez bu koşullarda. Ama bölgenin her an farklı bir gelişmeye gebe olması bu bölgeyi önemli kılıyor. Avukatların da böylesi gelişmeye açık ve malzemelerininde bol olduğu bir ortamda daha kolay gelişme ve ilerleme kaydetmesi üzerinde durulması gereken bir olgudur.
Bu durumda, hukuk ve hukukçular nezdinde gelişmeyi ve ilerlemeyi sağlamak için canla başla çalışan Diyarbakır Barosu, sandık başına giderek başkanını seçti. Diyarbakır Barosunun 43. genel Kurul Toplantısı geçen gün yapıldı. Dört adayın yarıştığı seçimde çoğunluk, Tahir Elçi ile devam kararı aldı. Artık Diyarbakır Barosu, yeni Başkanı Elçi ile yola devam etme kararı almasıyla beraber yeni değişikliklerin ve güçlü hak ve hukuk savunucularının çoğalacağının habercisi olarak görüyorum.
Çünkü organize bir hukuk mücadelesi her zaman arkasında tatmin edici bir başarıyı getireceği şüphe götürmez. Özellikle de siyasi tutuklanmaların çoğalması sonucu adalet arama güdüsünde artış olması teşvik etti. Baronun bu görevi üstlenerek hem ülke hem de bölge siyaseti üzerinde etkin bir rol oynaması gidişatımızı olumlu etkiler.
Baronun her seferinde başka bir güzellikle bu bölgeye katkıda bulunması herkesin takdir edeceği bir davranış olur. Hukukun üstünlüğünü tüm olanak ve imkanlarıyla savunarak ülkemizi daha demokratik bir ülke haline getirmesi ve bölgemizi de daha yaşanılır bir hale getirme vazifesi Baronun temel konularından biri olsa gerek. Ülkemizin ve dünyanın genel gidişatıyla beraber bölgemizin genel gidişatını yakından takip edip bölgede üstün rol olmalıdır.
Kamuoyunda kanaat önderliği haline gelip ve toplumun temel sorunlarına hakim olup kamuoyu önünde bu sorunların çözümleriyle ilgili öneriler sunan bir Baro Başkanının toplum nezdinde değeri büyüktür.
Bu halkın da toplum nezdinde değeri hem teori de hem uygulamada çok olan hukuk adamlarına ihtiyaç var. Bu ihtiyacı baronun karşılaması zorunlu bir gerekliliktir. Bu gereklilik, karşılanacağı vakit bizleri her seferinde mağlup eden hukuksuzluklar da yok denecek kadar aza inmiş olur. Gündemimizin çoğunu meşgul eden de bu yaşanan hukuksuzluklardan dolayı kaynaklanan sorunlar değil mi?
Hukukun iflas etmesi sonucu yaşanan sorunlar ancak ve ancak istişare ile bertaraf edilmiş olur. işte bu noktada Diyarbakır Barosuna çok büyük görevler düşüyor. Yeni yönetimleri beraber daha güzel gelişmelerinde yaşanacağına inanıyorum.
Diyarbakır Barosu, daha önce de olduğu gibi şimdi de bizleri adaletsizliklerle perişan eden tüm sorunların üstesinden hukukun üstün gücüyle galip gelebileceğine inanıyorum. Hukuk referans kaynığımız olursa her yönden çok güçlü oluruz. En çok da vicdanen güçlü ve rahat oluruz diyor ve Diyarbakır Barosunun yeni başkan ve yönetime başarılar diliyorum.
