Yazık, çok yazık. Sağlık kurumunda insana verilen değere bir bakar mısınız. Sağlık hizmeti almaya giden vatandaşın karşılaştığı tablo iğrenç ve korkunç. Hakikaten çok yazık.
Açık söyleyeyim; hükümetin sağlık alanında gerçekleştirdiği devrimi takdir ediyorum. Ama bu anlamda hükümete ayak uyduramayan bürokratları da eleştiriyorum. Onların beceriksizliği ve acizliği yüzünden Diyarbakır’da sağlık resmen çökmüş durumda. Nasıl mı? Anlatacağım.
Malumunuz, Diyarbakır bölgenin her alanda olduğu gibi sağlık alanında da merkezi konumunda. Kentteki hastaneler aynı zamanda bölge illerine de sağlık hizmeti veriyor. Ama nasıl veriyor orası tartışılır. Diyarbakır Çocuk Hastanesinden başlayalım: Bu hastanede bir yatakta en az 2 hasta tedavi görüyor. Acil serviste yatak yerine normal oturma koltuğuna bile hasta yatırılıp serum takılıyor. Tek kelimeyle rezalet. Allah aşkına hangi çağda yaşıyoruz? Böyle bir rezillik nerede görünmüş. Yöneticiler, idareciler ne yapıyor?
Sağlık kurumunda, insana verilen değer bu olmamalı. Bir yatakta 2 veya 3 hastanın yatışının yapılması rezelat değil de nedir? Bu korkunç tablo çağın en büyük ayıbıdır. Bir yatakta 2 hastanın tedavi görmesi sağlıklı mıdır? Buarada hastaların enfeksiyon kapabileceği hiç mi düşünülmüyor? Açık söylüyorum vatandaşa kaliteli sağlık hizmeti sunma anlayışı resmen iflas etmiş durumda. Hastanelerde çok ciddi sıkıntı var. Personel açığı ve fiziki yetersizlik sağlığın çökmesine neden olmuş durumda. Neden kimse ilgilenmiyor? Bu yöneticiler ne yapıyor?
Eğitim Araştırma ve Doğum hastaneleri de Çocuk Hastanesinden farklı değil. Rezalet, yetersizlik almış başını gidiyor. Diyarbakır’da sağlık kurumu denetlenmiyor, incelenmiyor. Herşey güllük gülistanlık gibi gösteriliyor. Hastanelerde temizlik ve hiyjen önemi maalesef umurda değil. Gerekli önemi görmeyen, ancak sağlığımızı hatta hayatımızı doğrudan etkileyen en önemli faktör hastane temizliğidir. Hastane yönetimleri bu konuya yeterli derecede önem vermemektedir. Halbuki hastane enfeksiyonlarının en büyük nedeni ortam temizliğidir. Avrupa ülkelerinde bu konuda ciddi önlemler alınıyor. Hatta ve hatta eğitimli personeller çalışıtırılıyor. Peki ya bizde?
Buradan sağlığın önemini anlatmaya gerek yok. Herkes farkında. Sağlık, insanın en önemli sorunudur. Yaşamak, öğrenmek, iş yapabilmek için sağlıklı olmak gerekir. Sağlığı bozuk olan, hasta olan kişi görevlerini tam olarak yapamaz. Bunun sonucu olarak da, kendine, ailesine, çevresine, topluma yararlı olamaz.
Başta sağlığın patronu Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği olmak üzere, ilgili yetkililer artık oturdukları makam odasından çıkmalı ve hastaneleri gezmeli. Rezaletlerin ortadan kaldırılmasını sağlamalı. Sağlıkta kalite inanılmaz ölçüde düşmüş. Bu anlamda hükümetin hızına ve sağlık politikasına ayak uydurabilen tek bir yönetici yok. Ya da biz mi göremiyoruz acaba?