Doğrusunu söylemek gerekirse özlenen görüntülerdi. Polis ve vatandaşın kol kola girip halay çekmesi oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Çok ama çok uzun yıllar sonra ilk defa yaşanan bu görüntülerin gerçekleşmesinde şüphesiz ki, en büyük katkı Diyarbakır’ın ‘halkçı emniyet müdürü’ Recep Güven’indir.
Evet. Emniyet teşkilatı 168.Kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Bütün emniyet mensuplarının bayramını kutluyorum. Mesleğe ulusal bir gazetenin ofis boyluğunu yaparak ilk adımımı attım. Ardından polis muhabiri olarak meslek hayatımı sürdürdüm. Çok karakollarda sabahladım. Gece yarılarına kadar haber kovalayıp devriye görevi yapan polislerle dolaştım.
Polisin yoklar içinde canla başla huzuru sağlamaya çalıştığı yıllarda yoktan var etmeye çalıştığı günlerde el ele çalıştım. Onlardan biri gibi oldum. Polis muhabirliğini aktif olarak bırakalı 8 yıl oldu ama polise olan saygı ve sevgim hep aynı kaldı. Dostluklarımız da öyle… Hala o yıllardaki çalışma arkadaşlarımızla görüşürüm. O dönemde burada görev yapanların büyük bir bölümü şimdi istanbul, Ankara ve izmir gibi metropol kentlerde önemli görevdeler. Hepsi ile görüşmeye devam ediyorum. O yıllarda kurduğumuz dostluklar halen devam ediyor. ‘Polis’ten dost olunur mu’ diyenler var. Ben yaşamımda dost edindiklerimin büyük bir bölümü polistir. Onlardan hiçbir zarar da görmedim. Onlarda benden görmedi. Polisi sevmeyenlerin yüzde 95’i suç işleyen, suç işlemeye meyilli olanlardır. Polis kimdir, sen ben, onun oğlu, bunun kardeşi. Başımız dara düştüğünde çaldığımız ilk kapı polistir. Huzura açılan ilk penceremizdir. Kimi arkadaşımız kimi evladımız kimi eşimiz. Yani bizim insanımız hepsi.
Polis’in ne kadar zor şartlarda görev yaptığına şahit olanlardanım. Çünkü o yıllarda ailemden çok zamanımı polislerle geçiriyordum. Kendi yaşamlarından ödün vererek halkın huzuru ve rahatı için çalışmayı seçen polis teşkilatı üyeleri kahramanlık, fedakârlık ve görev azmi ile 24 saat gece, gündüz demeden çalışıyordu bugün de çalışıyor.
1845 Yılında kurulan Emniyet teşkilatı her yeni gün halkın rahatı için çalışmalarına yenilik katmaya devam ediyor. Nedense halkımızda Polis’e karşı hep bir korku mevcut önemli bir çoğunluk kapı komşusunun başına gelen bir olayda bile şahit olmaya Polis’i bilgilendirmeye korkuyor.Yolda bir Polis gördüğünde yolunu değişiyor.
Evet, hepimiz biliyoruz ki her meslekte olduğu gibi polis teşkilatı içerisinde de çürük domatesler var, ama bizler polis’e güvenmeli, inanmalıyız ki O’nlar da aralarında ki çürük domatesleri bizlerin yardımı ile ayıklayabilsinler.
Eskiden polis günümüzdeki gibi eğitimli değildi. Ama şimdi gerçekten çok iyi eğitim alıyor teknolojinin zirvesinde her tür imkânla suçlunun karşısında oluyorlar.
Ve polis vatandaş işbirliğini zirveye taşımak için inanılmaz çabalar harcanıyor. Dün çocuklarımızı korkutmak için polise vermekle tehdit ederken bugün polisi gösterip “büyünce benim oğlum-kızımda polis olacak” diyebilen ana babalarımız var artık.
insanlar toplum olarak bir arada yaşamaya başladıkları tarihten itibaren, toplumun ortak değerlerinin ve bireylerin can ve mallarının korunması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. işte bu tarihten sonra da toplumun ve bireylerin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına önem vermişler ve toplumsal yaşamın olduğu kentlerde güvenlik birimleri kurulmuştur.
Hiçbir meslek grubu yoktur ki kutsal olmasın. Emek verilerek güvene değer görülen her iş takdir ile karşılanmalı, hak ettiği değer verilmelidir.