SUSKUN SiYASET

SUSKUN SiYASET

Her geçen gün artarak devam eden ölümlere karşı, çözüm kurumu olan siyaset büyük bir sessizlik ve suskunluk içerisinde.

Bu içerik 1169 kez okundu.

 

Açıkçası, ölümler kadar bu sessizlik ve suskunlukta insanın yüreğini sızlatıyor. Düşünebiliyor musunuz her gün gencecik insanlar ölüyor, kimseden tık çıkmıyor. Bu sessizlik niye? Çözüm için akan kanın durması için adım atması gerekenler neden suskun? Neden ölümlere karşı sus pus. Anlamak mümkün değil. 
Kendimize göre dizayn  ettiğimiz bir dünyada ve bu dünya içindeki senaryoların tuzağına kapılıyoruz. Tuzakların temel mantık anlayışı da yaşananlar karşısında suskunluk sarmalına kapılmak ve vicdani bir duyarsızlaşma yaşamadır. 
Dilleri alim olanın, kalplerinin ve vicdanlarının cahil olması kendisiyle beraber suskunluğu da getiriyor. Gerçekler karşısında hangi suçlu kişi konuşabilir ki. Dili konuşsa da vicdanına yenik düşer ve konuştukları boğazına tıkanır.  O zaman, ağır bir müzik işitilir iliklerimizin derinliklerinde. Acı ve kederle dolu olan bir müzik. 
Hemen hemen her gün onlarca insan ölüyor. Ölenlerin birçoğundan da haberimiz bile yok. Ölen ölüyor ve birileri de çıkıyor o ölüler üzerinden siyaset yapıyor. Sesleri çıkıyor; ama çıkan sesler mahcubiyetin vermiş olduğu sestir. Ancak o sesin vicdanları ne kadar şiddetli titrettiğini bile maalesef fark etmemişiz. 
Siyaset oysa dinamik olmalıydı. Her an her yerde politika üreten bir hareketlilik içerisinde olmalıydı. Ölen gencecik insanlar için bir çıkış yolu ve halk içinde rahat bir nefes aldırmak için siyasetin temel vazifesiydi. Ama insanların aciz ve fani olmaları aktif olmalarını engelliyor. Bu durumun temel sebebi insanların zihinlerinde kaynaklanıyor. Kim kime çalım atarsa o kazançlı çıkacak diye düşünülüyor; ama ne yazık ki ölenlerden dolayı kimse kazançlı çıkamıyor. Herkes kaybetmeye mahkum. Güçlüler vicdanlarını fakirler ise bu dünyadaki varlıklarını kaybediyorlar. inanın bedenen kaybetmek vicdanen kaybetmekten daha iyidir. Çünkü vicdan insan yaşadığı sürece onu rahatsız etmeye aralıksız devam edecektir. Tabi ki insanda vicdan kalmışsa.  Zaten hayvanlaşmışsa o insana ne yapsan da kar etmez. 
Bu gün ülkenin gidişatını belirleyenler bu sorunluluğun bilincinde olurlarsa çok iyi olur. Ellerinde yaşanan sıkıntıları çözecek güç varken bunu heba edip suskun kalmaları hiç de yakışık değil. Olanların ve ölenlerin sorumlulukları kendilerini her zaman rahatsız edeceğinden hiçbir şüphem yok. Zaten herkes, eninde sonunda bir yaptıklarının hesabını verecektir. Ya bir diktatörün dramatik ölümü ya da bir kahramanın ölümü gibi yaptıklarının hesabını vermek için diğer tarafa elbette bir gün gidecektir. Ona göre…
BDP il Başkanı’nın söyledikleri
Dün Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır il Başkanı Zübeyde Zümrüt ile yaşanan çatışmalı süreçle alakalı bir söyleşi yaptık. Parti il binasında bizi ağırlayan Zümrüt, her şeye rağmen barış umudu taşıdıklarını kaydederek, akan kanın durması için sadece kendilerinden ses çıktığını ve bu yüzden partilerinin hedef haline getirildiği söyledi.  Yani ölümler ve akan kana karşı tek bir sesin BDP’den çıktığını vurguladı. Evet. BDP çoğu zaman bu anlamda ses çıkarıyor. Ama bu sesine karşılık ‘ Siz PKK’nın siyasi uzantısısınız’ cevabı veriliyor. BDP’nin PKK ile yakınlığını kimse itiraz edemez. Bunu Başta Başbakan olmak üzere herkes biliyor zaten. Ama bu BDP gökten zembille gelmedi ki, veya BDP’yi PKK temsilen Meclis’e göndermedi ki. BDP’ye halk oy verdi. ister kabul edin ister etmeyin arkasında önemli bir halk kitlesi var. Halkın oylarıyla meclise girmiş bir partiye sırt çevirmek doğru bir yaklaşım değildir. Ölümlerin durması, akan kanın son bulması için her kim olursa olsun karşı çıkan, feryat ve figan eden herkese kulak verilmeli. ‘Akan kan dursun ölümler olmasın’ diyenlere artık ‘ Sen bölücüsün’ denilmesinden vazgeçilsin. BDP halkın oylarıyla seçilmiş ve Mecliste grubu bulanan bir siyasi partidir. Ölümlere karşı sesi çıkıyorsa buna karşılık ‘ Kandil’e git’ cevabı verilmesi doğru olmadığı gibi hiç yakışık değildir. 
Zaten bugün halen insanlar ölüyorsa kan akıyorsa bu insanlara dağ yolundan başka bir yolun gösterilmemesindendir.  Başbakan’ın BDP’ye ‘Kandil’e git’ çıkışı yakışık değildir. 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Diyarbakır’da 22 yaşındaki kadın öldürüldü
Diyarbakır’da 22 yaşındaki kadın öldürüldü
Diyarbakır’da büyüleyici gece: Gizemli cisimler görüldü
Diyarbakır’da büyüleyici gece: Gizemli cisimler görüldü