29 Ekim Cumhuriyet Bayramının nasıl kutlanacağı çekişmesi.
iktidar, kutlama için belirlenen yer olan Hipodromu tercih ederken, muhalefet sokaklara inmeye karar verdi. Ardından, olan oldu. Gündeme damga vuran Cumhuriyet Bayramı kutlaması bambaşka bir boyuta taşındı muhalefet sayesinde.
Türkiye tarihinde, bugüne kadar birlik ve beraberliğin simgesi olan milli bayramlarımızın kutlanması iktidar ve muhalefetin çekişmesiyle ayrıştırıcı ve parçalayıcı bir hal almaya başladı. Bunun kime yararı var ki! Ama galiba CHP bu çekişmeden bir çıkar elde etme peşinde.
Yoksa Türkiye’nin çok büyük ve ivedilikle çözülmesi beklenen sorunları varken, pek fazla önemli olmayan bu kutlama çekişmesi de neyin nesi? Gündem meşgul etmek, uğraşacak politika üretip zaman harcayan böyle kapışmaların yarardan çok zararı var. Belki taraflar nezdinde fazla büyük olmayan bir yarar gözükebilir; ama çoğumuza zarar veriyor bu kapışma.
Tamam, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı milli bayramımız. Yaşadığımız medeniyetin ve geldiğimiz noktanın temelleri, kurulan Cumhuriyetle beraber atıldı. Bu sayede de bu Dünyanın sayılı ülkeleri içindeyiz. Ülkemizin daha ileri noktalara gidebilmesi için de Cumhuriyet çatısı altında birlik ve beraberliği güçlendirip demokrasimizi istenen konuma getirmeliyiz. Bunu yapmak, iktidar ve muhalefet arasındaki çatışmayla olmaz. Aynı mantıkla hareket etmekle olur. Gerisi yıkımdır. Bu yıkımın örneğini de görmüş olduk maalesef.
Muhalefet, herhalde bu hareketiyle Cumhuriyet mitinglerini canlandırmak istedi. Cumhuriyet mitingleriyle de ülke baya meşgul edilmiş ve yapılan mitinglerin arka planındaki hesapları yıllar sonra gördük.
Milli Bayramımız olan Cumhuriyet Bayramı için halkı sokaklara döküp, çatışma ortamına sebebiyet vermek CHP’ye yakışmadı doğrusu. Cumhuriyet Bayramını tam bir bayram coşkusuyla kutlamak varken, ortamı velveleye verip Cumhuriyet Bayramının kutlanmasına engel olan CHP, kaş yarayım derken göz çıkardı. Cumhuriyet’in bir numaralı savunucusu olan ve politikalarının çoğunu Cumhuriyeti korumaya yönelik yapan CHP, böyle davranarak asıl derdinin başka olduğunu gösterdi.
Ortada bir haksızlık varsa eğer, iktidar gibi CHP de mecliste büyük denecek bir çoğunluğa sahip ve çoğunluğunu harekete geçirerek sorunu istişare ve müzakereyle haledebilir. Ama bunu denemeyip sokaklara iniliyorsa, arka planda bambaşka bir anlamın saklı olduğu düşünülür. O da kaos ortamını oluşturarak hükümeti başarısız gösterip oy avcılığı yapmaktır. Başka ne olabilir Allah aşkına!
CHP, Cumhuriyetin değerlerini ve güzelliklerini koruyayım derken farkında ya da farkında olmayarak Cumhuriyet’e, yaptıkları yanlış stratejilerle çok büyük bir yanlış yapıyor. Şov peşinde olan bir muhalefet ile bu ülke nasıl daha ileri bir noktaya gidecek merak ediyorum.
Ankara’da polis ve halk arasında çıkan çatışmalardan dolayı Cumhuriyet Bayramı Cumhuriyet severlerce kutlanamadı. Buna sebep CHP; ancak CHP açısından olaya bakacak olursak da hükümet sebep oldu.
ister hükümet olsun, ister CHP olsun; Milli Bayramımız olan Cumhuriyet Bayramını kutlamamıza engel çıkarmaları doğru değil. Hükümet, belirlenen resmi kararlarla Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının belli bir şekilde yapılmasına zaten izin vermişti. Ama kanuna aykırı ve meşru olmayan bir şekilde kalkıp kendi başına Cumhuriyet Bayramını değişik şekillerde kutlamaya çalışırsa olan o zaman olur. Ve dediklerimiz aynı şekilde meydana gelerek maalesef Cumhuriyet Bayramı ya kutlanamadı ya da buruk kutlandı.
CHP, bu şekilde yaparak asıl kimliğine zarar verir. Bunun farkında olmadığını zannetmiyorum. CHP’nin geçmişine de baktığımız zaman Cumhuriyeti savunan; ama Cumhuriyeti savunurken demokrasiye aykırı hareketleri yaptıklarına çok defa şahit olduk.
Cumhuriyet Bayramlarını da kutlamak için sebebiyet verdikleri çekişme eskinin bir devamı olarak görülebilir. Ya da şunu bu güzel deyimle ifade edelim: “Huylu huyundan vazgeçmez.” Dert başka oldu mu asıl yapılması gereken hareketler de doğal olarak yapılmamış oluyor.
