Bu kara propagandaya göre, aslında dağlı Türk olan Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan halk, karda yürürken ayaklarına taktıkları ‘hedik’in çıkarttıkları ‘kart kurt’ sesleri nedeniyle kendilerine ‘kart kurt’tan yola çıkarak Kürt ismi verilmişti. Kürt diye bir şey yoktu, bu ‘kart kurt’lar dağlı Türk’lerdi. Konuştukları dil de aslında Türkçeydi. Ancak Arapça ve Farsçanın etkisinde kaldıkları için kırma bir Türkçe konuşuyorlardı. Böyle bir dil asla yoktu. Dolayısıyla da sorun yoktu.”
Bu anlayış, yakın zamana kadar hakimdi. Acaba bir devlet kendi insanına karşı neden bu kadar insafsızca bir yalana sarılmıştı.0 yalan nedeniyle on yıllarca on binlerce insanın canına neden olmuştu.
Bu inkar politikası, iletişim çağı olan günümüzde geçerliliğini yitirdi. Yıllarca on binlerce insanın canına mal olan bir neden daha ortadan kalkmış oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün partisinin grup toplantısında tarihi bir adım atarak, ‘Öğrencilerimiz, Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun kapsamında, yaşayan diller ve lehçeler adı altında, yerel dil ve lehçeleri öğrenme imkanına kavuşuyorlar. Örneğin, yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde, Kürtçe bir seçmeli ders olarak alınabilecek, öğretilecek ve öğrenilecek. Bu, tarihi bir adımdır ”diye konuştu.
Görülecektir ki, öğrencilerin Kürtçe eğitim almasıyla bu ülke bölünmeyecektir. Aksine psikolojik bir rahatlamaya neden olacaktır. Bu halkın devlete daha olumlu ve güvenle bakmasına yol açacaktır. Aynı şekilde şiddetin gerekçelerinden birini daha ortadan kaldırmış olacaktır. Atılan bu küçük adımla Türkiye’de barışa büyük bir adım yaklaşılmış olacaktır.
Kürtçe eğitimin nasıl verileceği konusunda bir açıklama olmamakla birlikte geçtiğimiz yıl bazı üniversitelerde açılan Kürtçe bölümlerde beli bir yol katletmiş kişilerden yararlanabileceği veya yurt dışında Kürdoloji sertifikası almış kişilerden yararlanabileceğini düşünüyoruz. Bir ilk olması nedeniyle çok büyük bir taleple karşılaşabileceğini düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda başta istanbul üniversitesi olmak üzere bazı üniversitelerin Kürtçe bölümler açması, Seçmeli Kürtçe eğitimini aslında yeni alınmış bir karar olmadığını, Kürtçe eğitim için alt yapı oluşturulduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de Ülkede hakim olan çatışma ortamının sona erdirilmesi için bazı girişimlerin devam ettiğini ve bu şiddetin sona erdirilmesi için alt yapının ve zeminin hazırlandığını yakın bir zamanda da şiddetin ülke gündeminden tamamen çıkartılacağını umut ediyor ve bekliyoruz.
Başbakan Erdoğan’ın bu kararından önce Diyarbakır’dan bazı özel okulların “Kürtçe seçmeli ders” için müracaat ettiğini biliyorum. Şimdi bu kararla başta tüm özel okullar olmak üzere, devlet okulları yeterli! Sayıda müracaatın olması durumunda Kürtçe seçmeli ders verecektir.
Başbakan Erdoğan’ın açıklamasından sonra bölgede çok olumlu bir hava hakim oldu. Vatandaşlar karardan memnun. Bir hakkın kullandırılacağı için mutlu olduklarını belirtiyorlar. Bunun siyasette nasıl bir etki yaratacağı ise önümüzdeki günlerde kendini gösterecektir.
Ancak bu konuda Barış ve demokrasi partisine de büyük görevler düşmektedir. BDP alınan kararı hararetle savunarak, Kürt sorununun çözümüne teşvik edici ve cesaret verici bir tutum sergilemelidir. insan hayatı kutsaldır, yaşanan her ölüm Kürtlerin canının yakıyor, yüreğini eziyor. Bu sorunun çözümü her türlü kişisel hırs ve beklentinin üzerinde olmalıdır. Kürtler barışın hakim olduğu bir ortamda sosyal, siyasal ve ekonomik olarak daha güçlenecektir. iddiaların aksine “barışın önünde engel” değil, barışın savunucusu olduğunu göstermelidir.
