Bir kez daha Allah gani gani rahmet etsin diyoruz. Vefatının hemen arkasından bir yazı yazmak istedim ama yazamadım. Paşa ağabeyi yazmak çok zordur onu anlatabilmek kolay bir iş değildir çünkü paşa ağabey gerçektende bir değer bir kanaat önderiydi o sadece Bozkurt ailesinin büyüğü değil, bagürün gülü değil o Ergani’nin büyüklerinden ve güllerinden di. O kin ve nefret duygularından arınmış sevgi ve şefkat doluydu, kimseyi üzmez kimseye zarar vermez, kucaklayıcı ve bütünleştiriciydi. Dedim ya onu anlatmak kolay değildir. Kırk yaşını doldurmuş tüm hemşerilerimizin onunla ilgili anlatacak mutlaka bir anısı yada olayı olmuştur. Onu tanımayan kırk yaş üstü çok az hemşerimiz vardır. Birde onun adı ile bütünleşen ve halen var olan bagürün kalbinin attığı geçmişte Ergani’nin nabzının tutulduğu meşhur paşanın kahvesi. işte o kahvede oturmanın ayrı bir havası vardı. Tarihin birinde uzun yıllar istanbul da kalan bir vatandaş Ergani deki bir dostunu arar. Ergani deki son gelişmeleri ve havadisleri öğrenmek ister ama aradığı dostu Ergani de olan bitenlerden haberi yokmuş. istanbul daki hemşerimiz Erganili dostuna derki yahu kardeşim hiç birşeyden haberin yoksa akşamları paşa ağabeyin kahvesine gidersin orda bir iki çay içersin orda Ergani de olan biten tüm olayları dinler ve öğrenirsin. Bu hikayeyi bilen hemşerimiz çoktur. Gerçekten de bir zamanlar Ergani’nin gündemi paşa ağabeyin kahvesinde belirlenirdi. Buda paşa abi ile ilgili benim aklıma ilk gelen anısıydı. Böyle benzeri herkesin bildiği bir çok anı vardır. Paşa abi gibi değerler kolay kolay yetişmezler. Paşa abi gibi değerler kolay kolay unutulmaz da. Ne mutlu paşa ağabeye ki yaşarken de öldükten sonrada dahil olduğumuz tüm sohbetler de iyilikle anıldı ve anlatıldı. MEKANIN CENNET OLSUN PAŞA ABi…