Biz gazeteciler yanı sıra geçmişte idarecilik yapan bir çok memur vatandaşımız muhtarlarımız bununla birlikte epeyce kişi berberce yemek yiyiyorduk. Sofra çok zengindi ünlü Ergani tavasından tutun çorbasından, zeytinyağlı dolmasından, gözlemesinden, güvecinden, semiz otundan yapılmış cacığına kadar ha birde unuttum cam gibi parlayan güzelim şire üzümü adeta beni yiyin bir hali vardı. Yemek yenilip çaylar içildikten sonra görev yaptığı tarih itibari ile en eski kaymakamımız (90 lı yılların kaymakamı Salih karabulut rahmetli kaymakamlarımızdan nuri şimşek ‘i yad ederek söze başladı derken sıra diğer kaymakamlarımıza geldi. Her kaymakamımız geçmişteki hatıralarını tazeleyerek sohbet ettiler. En duygusal ve etkileyici konuşmayı Erganililerin gönlünde taht kurmuş hizmetleri halen dilden dile konuşulan 1999 yılından kendi çabası ile adeta köydes projesini uygulayan Tahir Demir, ilginçtir ki başına getirilen o talihsiz vakaya hiç değinmedi, tabi ki diğer kaymakamlarımızdan bir çok hizmetleri konuşuldu, bunlardan bazıları unutulmaya yüz tutulmuşsa da bu toplantı vesilesi ile tekrar hafızalardan tazelendi. Bu günkü yüksek okul binası olarak kullanılan zamanında sosyal dayanışma vakfı tarafından yapılan öğrenci yurdundan tutun toplu konut sitesine ve taşınmakta olduğumuz Devlet hastanesine kadar bir çok hizmetler anlatıldı (yapılan okullar, derslikler, yakılması engellenen köyler,barıştırılan aileler vs..)
Hafızalarımızda simsiyah saçlarıyla kalan kaymakamlarımızın ak saçları yılların ne kadar hızlı geçtiğini bir göstergesi gibiydi, en şık kaymakam olarak Enver ÜNLÜ, en rüküş kaymakam Tahir Demir ve Ramazan YILDIRIM dı, velhasıl Salih KARABULUT,Amir Çiçek,Ali Hikmet tuncer ,Vahdettin Özkan, Hamdi BOLAT,Mustafa YiĞiT,Tahir Demir,Hakan Yusuf Güner, Abdulkadir GÜVEN,Şevket ATLI,Enver ÜNLÜ, Ramazan YILDIRIM konuşmaları ile sohbetleri ile bizi mest ettiler ama en büyük alkışı da bu organizasyonu da yapan ev sahibi kaymakamımız Erdinç YILMAZ almıştı.
Ve tatlı bir ses duymaya başladım meğer yaşadıklarım bir rüya mış duyduğum tatlı ses beni uyandıran tatlı ses ezan sesiydi. Hani halk arasında bir söz vardır(bak benim söylediğimin üzerinde ezan sesi geldi) inşallah ezanla kalır arkasından sela okunmaz.