Advert
DAœN BiR RAœYA GA–RDAœM

DAœN BiR RAœYA GA–RDAœM

Kanayan yara adlı köşemde yazacağım yazıyı düşünüyordum o sırada telefonum çalındı.

Bu içerik 6220 kez okundu.

Arayan bir kamu personeliydi Esat dedi kaymakam bey’in defalarca kamu kurum kuruluşlarını tefdir-i kıyafetle denetlediğini biliyormusun? Hayır diye cevap verdim peki sende tefdir-i kıyafetle gazetecilik yapıp kaymakam bey’i takip etmek istermisin? Evet dedim o zaman yarın erkenden uyanık ol dedi, olur dedim. Saat sabahın 7 siydi beklediğim telefon geldi telefonda beni arayan kamu görevlisi 7.30 gibi dört yolda olmamı istedi. Akşamdan hazırladığım beyaz renkli peruku başıma takarak şalvarımı giyip emanet bir arabayla dört yola gittim. Kaymakam bey’in tefdir-i kıyafetle gezeceği aracın plakasını almıştım derken eski model bir araç bana bildirilen plaka ile ve istihbaratını aldığım kıyafet ile kaymakam beyi gördüm ve aracı takip ettim. Kısa bir takipten sonra bir anaokulunun arka tarafında kaymakam bey aracını park ederken ben ön taraftan veli kılığında anaokulunun içine girdim. O sırada kıyafetimden dolayı kimse beni tanımadı üç beş dakika sonra kaymakam bey tek başına içeri girdi hemen en yakındaki sınıfa girerek günaydın çocuklar dedi. Ben sizin okulunuza bir hizmet yapmak istiyorum benden ne istiyorsunuz diye sormaya başladı çocuklar hep bir ağızdan müdürümüz bilir dediler. Peki deyip diğer sınıflara gitti aynı soru soruldu aynı cevap alındı. Bunun üzerine kaymakam bey müdür bey’in odasına gitti ama okul müdürü maşallah cin gibiydi hoş geldin kaymakam bey dedi. Kaymakam bey şaşırmıştı nasıl tanıdın beni deyince müdür beyin cevabı gecikmedi tefdir-i kıyafetle de olsanız yakışıklılığınız ve o ince sedanız sizi ele veriyor dedi. Ama arkanızdakini tanımadım deyince kaymakam bey arkasında gölge gibi gezdiğimi bilmiyordu bir refleksle arkaya baktı ak saçlı peruklu ve şalvarımla beni görünce sende kimsin dedi? Günaydın kaymakam bey ben Esat deyince bir kahkaha attı öyle bir kahkaha ki daha önce kaymakam bey’in hiç böyle güldüğünü duymamıştım. Artık kimlikler deşifre olmuştu sabahın ilk çayları içildi ve kaymakam bey tam müdüre ihtiyaçların nedir diye soracakken elektirik kesildi o sırada konu değişti ve içeri soğumaya başladı. Kaymakam bey burada elektirikler sık sık kesiliyor mu diye müdüre sordu müdür evet dedi. Ve bana dönerek galiba ihtiyacı tespit ettik dedi nasıl dedim? Baksana içeri soğudu zavallı minikler bu soğuğa nasıl dayanıyor dedi. Ve hemen cep telefonu ile birilerini aradı aradığı kişi birlik müdürü Mustafa bey midi yoksa vakıf müdürü Fırat bey di bilmiyorum. Aynan şu ifadeyi kullandı “ ben şuanda ….. okulundayım sakın bana milli eğitimin görevidir deme gün batımına kadar bulunduğum bu okula ihtiyaçları kadar büyüklükte bir jeneratör al” dedi ve telefonu kapattı kaymakam bey’in üstün zekası sayesinde mesele anlaşılmıştı. elektirikler kesilince kaloriferler devirdayim yapmıyor ve içeri ısısı düşüyor böylesi durumda jeneratör devreye girdiğinde ısı muhafaza ediliyor ve kaymakam beyin çok sevdiği evlatları gibi baktığı minikler üşümekten kurtuluyor. Müdür bey çok sevinmişti sevinci gözlerinden yansıyordu içinden geleni söyle dedim okul müdürü kaymakam beyin gözlerine bakarak izin ister gibi oldu kaymakam bey buyurun deyince Allah her ilçeye Erdinç Yılmaz gibi bir kaymakam nasip etsin dedi. Müdürün bu cümlesi çok güzel ve anlamlıydı. sonra nemi oldu diyeceksiniz olan oldu ben uykudan uyandım gördüklerim rüyaymış gerisimi diyeceksiniz bende, haftayı bekleyin diyorum…

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı