Advert
Süreci sınıfta bıraktırmak mı?
Naci SAPAN

Süreci sınıfta bıraktırmak mı?

Geride bıraktığımız 30-40 yıllık zaman dilimini geçirdim kafamdan.

Bu içerik 6236 kez okundu.

Ülkeyi yöneten erkler, bu erklerin altındaki devlet görevlileri ağı, yani topyekûn bir yönetim biçiminin kendilerine özgü yol yürüyüşünün bizi getirdiği yol ayırımından itibaren başlayan toplumsal travmaların sonuçlarını yorumluyorum.

Neden ve niçinler konusunda tartışmaya gerek yok.

Analiz falan yapmak ta gerekmiyor.

Kapalı devre yönetim tarzının hâkim olduğu dönemler.

Kolluk güçlerinin vatandaşa yönelik eylem biçimlerinin ört bas edildiği, yurttaşın her hal ve koşulda mutlak ‘suçlu’ olması esası üzerinden yapılan bilgilendirmeler. Kamuoyunu da bu şekilde yalan-yanlış açıklamalarla yönlendirmeler dönemine ait zihniyetler bizi, bu ülkenin halklarını şimdi içinden çıkmaya çalıştığımız yol ayırımı konumuna getirmedi mi?
Geldiğimiz bu noktada şimdi ayrı yollara açılan kavşakta durup, aynı güzergâha açılan yolda birlikte devam etmek üzere halkların kardeşliğine gelecek adına anlam kazandırmak üzere verilen uğraşların varlığı söz konusu iken, eski zihniyetlere tekabül gösteren davranış biçimleri sergilemeyi hangi mantıkla değerlendirip, hangi gerçeğin üzerine oturtacağız.
Bir gösteri oluyor, bir genç yaşamını yitiriyor, valilik acil bir açıklama yapıyor ve ölüm nedenini elinde patlayan bombaya bağlıyor. Karşı tarafı, vatandaşı ‘suçlu’ gösterme zihniyetinin refleksi. Yani eskiden kalma zihniyetin devamı olarak niteleyeceğimiz bu durum karşısında, yapılan ilk açıklama ile ilgili kamuoyuna karşı bir özür borcu gündeme geliyor.
Otopsi raporu ile birlikte gerçekler de ortaya çıktı. Şahin Öner’in elinde patlayan bir bomba yok. Yaralı halde polisler tarafından zırhlı araçla karakola götürülüp buradan ambulansla hastaneye sevk edilmiş. Soru işaretleri giderek fazlalaşıyor. Karakolda parmak izinin dahi alındığı bildiriliyor.
Bu durumda ne oluyor; Devlet görevlisi başka bir devlet görevlisini hem de en tepedeki devlet görevlisini yanıltıyor, o da yaptığı açıklama ile kamuoyunu yanıltıyor. Amaçlanan her ne ise, kabul edilebilir bir durum değil. Oysa, Vali bey ilk açıklamayı o şekli ile değil, ‘Otopsi raporu çıktıktan sonra açıklama yapacağım’ diye yapmış olsaydı, kamuoyunun tepkisi de bugün tavan yapmayacaktı.
Şimdi yapılması gereken çok net; Suçlular kimse bir an önce ortaya çıkarılmalı.
Vali ve emniyet müdürü, ortaya çıkan bu sonuç doğrultusunda kamuoyundan özür dilemeli, olayın gerçeğini kamuoyuna bizzat kendileri açıklamalıdır. Aksi takdirde sürecin baltalanması olarak değerlendirilmesi gereken bir tablonun varlığı bütün kesimleri rahatsız edecektir.
Çünkü mevcut durum süreci sınıfta bıraktırmak gibi bir durumdur.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Diyarbakır ikiye bölündü: Dubai çikolatası mı, cevizli sucuk mu?
Diyarbakır ikiye bölündü: Dubai çikolatası mı, cevizli sucuk mu?
Yanal’dan Amedspor’a sert eleştiriler: Bir haydut grubu geldi…
Yanal’dan Amedspor’a sert eleştiriler: Bir haydut grubu geldi…