Hükümet kurma çalışmaları ile ilgili şimdiye kadar konuşulanlar, yazılanlar çizilenler, perde arkası kulisler yalan oldu. 

Asıl mesele şimdi. 

Hükümet kurma çalışmaları ile ilgili gerçek süreç şimdi başlıyor. 

Cumhurbaşkanı görev verecek, 45 günlük süreç başlayacak. 

Hükümet kurma çalışmaları ile ilgili kamuoyuna yansıyan farklı bilgiler şimdiye kadar, kısa bir zaman dilimi olmasına rağmen çok uzun bir zamanmış gibi algıya neden oldu.

Şimdiye kadar ne yapıldı?

Sanki hükümet kurma çalışmaları yapıldı da, anlaşmalar bir türlü sağlanamadı ve tek çare erken seçimmiş gibi bir algı yönetimi devreye sokuldu. Sanki ülke 3-5 aydır hükümetsiz, sorunlar diz boyu, tam bir çıkmaza girilmiş gibi bir hava yaratılmaya çalışıldı.

Oysa seçim sonrası geride bıraktığımız gün sayısı bugün 25 oldu. 

Zaten bu süre normal prosedür gereği işleyen süre. 

Milletvekili kayıtları, yemin, meclis başkanının seçilmesi gibi zorunlu olarak yapılması gerekenler yapıldı, hükümet için süreç ise şimdi başlıyor. Bu süreci tamamlamamışken ‘her şey tıkanmış’ gibi göstererek, toplumu erken bir seçime hazırlamak istediler. iktidarı kaybetme telaşı ile savaşı bile göze aldılar, savaşı gerektirecek bir durum söz konusu olmamasına rağmen.

Özellikle yandaş havuz medyanın manşetleri ile yaratılan hava, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye yönelik bir duruma hitap etti. Savaşı gösterip erken seçime razı etmek gibi bir algının hâkimiyetinin oluşması için ellerinden gelen ne varsa ortaya koydular, böyle bir ‘beceriye’ imza attılar.

Çok erken bir seçim ve de Savaş.

Bunlar Türkiye’nin gerçek gündemi değil.

Birilerinin, ‘kıymeti kendinden menkul’ grupların gündemi böyle olabilir. 

Kişiseldir, grupsaldır, iktidarı elden kaçırmamak içindir. 

Oysa bu halk, kaosla, kavgayla, baskıyla toplumu sindirmeye çalışan zihniyeti kendinden menkul saray iktidarının ana damarına 7 Haziran’da neşteri vurdu.

Halkların böyle bir gündemi yok. 

Çoğunluğun böyle bir gündemi yok.

Ne erken seçim ne de savaş.