Advert

İnsanlar bir zamanlar böyle yolculuk yapardı

İnsanlar bir zamanlar böyle yolculuk yapardı
Bu içerik 2529 kez okundu.

Yaklaşık 60 yıl öncesine kadar yük taşımacılığında kullanılan kelekler, uzun süre ulaşım aracı olarak da kullanıldı.

Yaklaşık 60 yıl öncesine kadar yük taşımacılığında kullanılan kelekler, uzun süre ulaşım aracı olarak da kullanıldı.

Dicle Nehri'nde daha çok kullanılan ve Asurluların, Kalaku adını verdikleri keleklerle taşımacılık yapılıyordu. 

Mezopotamya ulaşımında önemli bir yeri olan, bir ırmak taşıtı olarak insanların yaşamında yer tutan bu kalaku, daha sonra kelek adını alarak varlığını sürdürdü.

Tüccarlar, Dicle Nehri kıyılarına ulaştıklarında yüklerini, keleklerle taşıtıyorlardı. Günlerce kara yolculuğu yapan, çeşitli sıkıntı ve zorluklarla savaşan, can ve mal güvenliğini kendi kendilerine sağlamak zorunda olan tüccarlar, Dicle Nehri üzerinde kelekle yolculuğu çok rahat ve güvenli buluyorlardı. Keleklerle yolculukta ayrıca, bir güç de harcanmıyordu. Irmak doğal akışıyla üstündeki keleği yüzdürüyordu.

Genellikle mal taşımacılığında kullanılan kelekler, ulaşım aracı olarak da kullanılıyordu. Keleklerin kullanımı 1960'lı yıllarda yasaklandı.

Kelekler, keçi ve koyun tulumlarının nefesle şişirilip yan yana bağlanması ve üzerine sırıkların konulmasıyla oluşturuluyordu.

KELEK YOLCULUĞU 

Kelekçiliğin yaygın olduğu Eğil ilçesinin bugün baraj gölü altında kalan Tekye’den Diyarbakır’a sabah erkenden çıkan kelekler ikindiye kadar Diyarbakır’a ulaşıyormuş. Sonbaharda ise suların azlığı nedeniyle bu seferler 1-2 günü alırmış. Tulumlar, yaz aylarında kurutulmuş nar kabuğu, meşe mazısı ve özel tuzlar serpilerek serin yerlere kaldırılırmış. Bu özel tertipler, yünden örülmüş tulum bağlama ipleri ve benzeri malzemeler Diyarbakır’da eski belediye civarında  satılırmış.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kelekler, nehirlerde öncelikli olarak kullanılan taşıma araçlarıydı. Karayoluyla 20 günde kat edilen bir mesafe, keleklerle 5 veya 6 günde katediliyordu.

Diyarbakır’dan Musul’a keleklerle giden kelekçiler, mallarını boşaltıp tulumları söndürdükten sonra deveklere yükleyip tersine göçe başlardı. Bu dönüş doğa şartlarına göre yaklaşık 15 - 20 günü buluyordu.

KELEĞİN TARİHÇESİ

Kelekin tarihçesi yaklaşık 3 yıl öncesi Asurlular’a kadar uzanmaktadır. Kelek Mezopotamya’da özellikle Dicle’de sıkça kullanılmıştır.

Asur kabartmanlarında kelek desenleri bulunmaktadır. Aşağı ve Yukarı Mezopotamya’da bulunan şehirler arasındaki ticari ilişkiler çoğunlukla kelekler sayesinde sağlanmıştır. Kelek sayesinde insanlar Diyarbakır’dan Bağdat’a kadar uzanan nehir yatağında taşımacılık ağı kurmuştur. 

KELEĞİN ANLAMI

Türkçe, Arapça ve Kürtçe’de kullanılan Kelek ismi, Aramice ‘kalak’, Asur yazıtlarında ‘kaluka’, Akadlarca ‘kalakku’ olarak adlandırılmıştır.

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
 Kaybolan genç çobanın cenazesine ulaşıldı
Kaybolan genç çobanın cenazesine ulaşıldı
Ehliyette yeni dönem: Testi geçemeyen trafiğe çıkamayacak
Ehliyette yeni dönem: Testi geçemeyen trafiğe çıkamayacak