Mübarak Ramazan ayının son haftasını yaşayan Diyarbakır'da Söz Haber Merkezi, kelimenin tam anlamıyla insanı insanlığından utandıran bir yoksulluk dramını ortaya çıkardı. Merkez Sur ilçesi'ne bağlı Ziya Gökalp Mahallesi'nde yaşayan Demir ailesinin hayat şartları 'Bu çağda bu kadar mı olur?' dedirtiyor. 3'ü kadın ve 9'ü kız çocuk olmak üzere 12 kişi, yoksulluk sınırının bile çok altında bir yaşam sürüyor.
 
YILANLAR VE AKREPLERLE iÇ iÇE
73 yaşındaki Gülistan nine kızları ve torunlarının bu halinden dolayı üzüntüye boğulurken, hayırlı kapının açılması için sürekli namaz kılarak dua ediyor. Yaşlı kadının bu görüntüsü haber için gittiğimiz evde objektiflere takılırken,evinin içinde cirit atan yılan ve akreplere aldırış etmeden ibadetini yapıyor. Aile bireylerinin anlattığına göre yılan ve akrepler defalarca yaşlı nineyi ibadet sırasında, çocukları da uyku sırasında ısırarak hastanelik etmiş.
 
1 NENE, 2 DUL KADIN VE 9 KIZ ÇOCUK
 Erkeğin ve çalışan insanın bulunmadığı evdeki görüntü içler acısı. Mutfak, banyo ve tuvalet iç içe. 3 ayda 1 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan alınan 200 TL dışında hiçbir geliri olmayan Demir ailesi açlık riski altında yaşıyor.

5 yıl önce eşi tarafından terk edilen Dindar Sansarkan'ın 4 kızı var ;Hamdiye (15),Pervin (8), Yıldız (5) ve Beyaz (3).

Eşi yıllar önce vefat eden Dindar Sansarkan'ın annesi Hanım Demir ise 5 çocuğuyla beraber bu evde yaşıyor.
 
BÖYLE YAŞAMAKTANSA ÖLELiM DAHA iYi
'Artık böyle yaşamak istemiyoruz' diyerek derdini hem Türkçe hem de Kürtçe anlatan Hanım Demir,yılanlar ve akreplerle iç içe yaşadıklarını, hiçbir insanın bu şartlarda yaşamak istemeyeceğini kaydetti. Demir,”Başımızı sokacak düzgün bir ev ve maddi destek istiyoruz. 9'ü çocuk olmak üzere 12 kadın bu şartlarda yaşıyoruz. Ölüme terk edilmiş durumdayız. Her an yılan ve akrep saldırısından ölebiliriz. Allah için peygamber aşkına bize ve çocuklarımıza sahip çıkılsın. Böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir. insanlık ölmemişse bu çocuklara el uzatılsın.” dedi.
 
HANGi ANNE BU HAYATI iSTER?
Hıçkıra hıçkıra ağlayan Dindar Sansarkan ise “12 kişi tek odada kalıyor. Evde erkek yok,çalışanımız yok. Bir odayı hem yatmak hem de mutfak,banyo ve tuvalet olarak kullanıyoruz. Biz de insan değil miyiz?. Bu çocukların da başkaları gibi iyi şartlarda yaşama hakkı yok mu?. Çok şey mi istiyoruz?. Böyle yaşamaktan bıktık. Her gün açlık,sefalet ve ölüm korkusu. Biz de herkes gibi anneyiz. Bizim de duygularımız var. Nice anneler iftar sofralarında çocuklarıyla neşe içinde otururken biz kan kusuyoruz.” şeklinde konuştu.

Büyük bir yoksulluk dramının yaşandığı evde çocukların hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi oyun oynamaları dikkat çekiyor. Onlar yoksulluk ve sefalet dolu hayatları da olsa çocuk sonuçta.