Advert

Ramazanda ateşkes zemini yok

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Ramazanç™da ateşkes ilan edilebileceğine ilişkin çağrılara, ''AKP hükümeti bugün bunun zeminini bırakmamıştır. Zemini yok'' diyerek, olumsuz yanıt verdi.

Ramazanda ateşkes zemini yok
Bu içerik 3261 kez okundu.

AKP’nin teşvikiyle geniş bir çevrenin ateşkes çağrısı yapmaya hazırlığına dikkat çeken Karayılan, savaşın durmasını isteyenlere Başbakan Erdoğan’a gitmelerini önerdi. Öcalan’ın avukatlarının talimat getirdiği iddialarını reddeden Karayılan, Oslo görüşmeleri sırasında devlet görevlilerin 3 yıl boyunca Öcalan ile aralarında mesaj götürüp getirdiğini de açıkladı.

Karayılan, ateşkes çağrıları ve Diyarbakır’da yasaklanan mitinge ilişkin açıklamalarını ANF’ye yaptı. Diyarbakır’daki olaylara değinen Karayılan, “siyasal zemin oluşabilir mi” yönündeki bazı çevrelerin “son umut kırıntılarının da 14 Temmuz’da katledildiğini ileri sürdü. Karayılan, ateşkes zemininin AKP rejimi tarafından ortadan kaldırıldığını belirterek, AKP döneminde 5 kez ateşkes ilan ettiklerini hatırlattı. 

Siyasal ortamı aralamaya dönük girişimdi

Miting düzenlense ve insanlar Öcalan’ın özgürlüğünü, barışı ve demokratik çözümü istemesi halinde ne olacağını soran Karayılan, “Savaş mı tırmanacaktı, yoksa siyasal ortam mı aralanacaktı? Bu, siyasal ortamı aralamaya dönük bir girişimdi ama AKP’nin zihniyeti bunu da şiddetle karşılayarak bir siyasal ortamın oluşmasını engellemiştir.” dedi. Karayılan, mitingi yasaklama kararının Vali’nin değil, Başbakan’ın olduğunu da savundu.

Kürtler özerklik istiyor

Karayılan, Kürt halkının Türkiye’yle birlikte yaşamak istediğini, ancak, onursuz bir teslim almayı kabul etmediğini belirtirken ise Kürtlerin Öcalan’ın özgürlüğü ile özerklik istediklerini ifade etti. 

Karayılan, bu güne kadar her şeye rağmen bazı çevrelerde “siyasal bir zemin oluşabilir mi?” beklentisi bulunduğuna dikkat çekerken ise, “AKP’nin Amed’de 14 Temmuz’da uyguladığı faşizm, bu çevrelerin son umut kırıntılarını da yerle bir etmiştir, katletmiştir.” şeklinde konuştu. Karayılan, PKK’ye yönelik 14 Temmuz 2011’den sonra top yekün bir savaş başlatıldığına da dikkat çekti.

Teslim olmamızı istemektir

PKK’den direnişi zayıflatmasını beklemenin, kendilerinden teslim olmalarını istemek olacağına da değinen Karayılan, Ramazan ayında yapılan ateşkes taleplerine karşılık ise şöyle dedi:

“Bazı çevreler eğer gerçekten sorunun barışçıl yöntemlerle çözümünü istiyorlarsa, önce açıkça savaş ilan etmiş olan tarafı yani Türk sömürgeciliğini bu savaşı sonlandırmaya çağırmalıdırlar. Bunu yapmadan gerillanın kendini savunma eylemlerini durdurmasını istemek, teslim olmasını istemekle eş anlamlıdır. Onun ortamı yoktur, ortamı olsaydı hay hay derdik. 

Biz geçmişte çok kez Mübarek günler vesilesiyle ateşkesler ilan etmişiz. AKP döneminde resmi ve uzun süreli olarak 5 kez ateşkes ilan etmişiz. Onlarca kez kısa süreli, barışçıl arayışlar anlamına gelen ateşkesler geliştirmişiz. Ama AKP zihniyeti bunu her zaman zayıflığımıza yordu ve fırsatçı yaklaşarak bizlere darbe vurmak istedi. Bu, bu kadar açıkken kim yumuşatıcı bir adım atabilir. Biz yoğun bir saldırı altındayız ve bu saldırı karşısında direnmek bizim boynumuzun borcudur. Eğer yumuşamayı isteyenler varsa hükümete gitsinler; hükümet, insanlık dışı-hukuksuz tecrit politikasını sona erdirsin, özgürlük imkanını geliştirsin. Kürt siyasetçilerini tutuklamaktan vazgeçsin, Kürt halkına karşı yapılmış bu kadar haksız uygulamalara son versin, açıkça katlettiği 34 insanımız için özür dilesin. Yumuşama böyle olabilir.”

Biz, her şeyi yaptık, zemin olsa yine yaparız ama..

Kendilerinin sorunun diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için yapılması gereken her şeyi yaptıklarını da ileri süren Karayılan, şöyle devam etti:

“Zemini olsa şimdi de yaparız ama şimdi zemini yoktur; zemini ortadan kaldırmışlardır.

Ben, bu tür çağrıları yapan ve bu tür uğraşları olan kesimlerin bir kısmının, bunları iyi niyetle yapmakta olduğunu düşünüyorum. Onlara şu çağrıyı yapıyorum: Lütfen bir an için kendinizi bizlerin yerine koyun, bir an için empati kurun.

Vicdanlı olalım, empati kuralım ve adil yaklaşalım. Eğer savaşın durmasını istiyorsanız Erdoğan’a gidin, top ondadır. Çünkü savaşın düğmesi onun elinde ve her gün o düğmeye basmaktadır. Bütün bunlara rağmen bizden jest yapılmasını istemek, bize “teslim olun” demek değil midir?” 

Geniş kapsamlı çağrı hazırlığı var

AKP’nin teşviki ile geniş sivil toplum çevrelerin katıldığı bir çağrı yapılmasına yönelik hazırlık olduğuna ilişkin bilgiler aldıklarını da sözlerine ekleyen Murat Karayılan, “Bu, kesinlikle AKP’nin Kürt halkını sindirme, güçsüz bırakma ve teslim alma projesinin bir parçası olarak geliştirilmektedir. Bu açıdan dürüst-demokratik sivil toplum kuruluşları buna dikkat etmelidir diye düşünüyorum. Biz onların çağrılarına her zaman saygı gösterdik; ciddiye aldık, halen de alıyoruz.” dedi. Karayılan, ateşkes için zemin olmadığını yinelerken, “Çünkü bunun zemini yoktur, AKP zemin bırakmamıştır. Hiç kimseye manevra sahası bırakmamıştır. Kürt halkına tek yol kalmıştır; direnmek, direnmek, direnmek.” diye konuştu. 

Öcalan’ın mesajlarını devlet görevlileri getirdi

Kendilerine Öcalan’ın avukatları tarafından getirilen herhangi bir talimat bulunmadığını da kaydeden Karayılan, “Herkes gibi biz de internete konulan görüşme notlarını alıp okuyoruz, güçlerimize de dağıtıyoruz.” dedi.

Öcalan ile aralarında mektup gidiş gelişini, O slo görüşmeleri çerçevesinde devlet görevlilerinin yaptığını da ileri süren Murat  Karayılan, bu konuda da şöyle dedi:

“Bu konuda şunu belirtmek istiyorum: Hem Önderliğimizden bize gelen mektuplar oldu, hem de bizim kendisine yazdığımız mektuplar oldu. Ama emin olun ki bundan avukatların haberi yoktur. Bu tamamen Oslo görüşmeleri çerçevesinde işleyen bir mekanizmanın gerçekleştirdiği bir durumdu. Biz görüşmelerde hep Önderliğimizle doğrudan görüşmeyi teklif ettik ve dayattık. Bizimle devlet adına görüşen söz konusu heyet de aslında çok reddetmedi, ‘sonra görüşme olabilir ama siz şimdi yazarsanız götürürüz, kendisinin yazdığını da size getiririz’ dedi ve sağ olsunlar bunu 3 yıl boyunca yaptı. Onun üzerinden sanırım Önderliğin 20’ye yakın el yazması mektubunu bu heyet bize ulaştırmıştır. Ancak avukatlar tek bir cümle getirmiş değildir. Aynı şekilde bizim yazdığımız mektuplar da aynı heyet tarafından Önder Apo’ya ulaştırılmıştır.” 

Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Diyarbakır'da patlama: 2 kardeşten biri öldü, diğeri yaralandı
Diyarbakır'da patlama: 2 kardeşten biri öldü, diğeri yaralandı
Amedspor duyurdu: Maça gidecek olanların dikkatine
Amedspor duyurdu: Maça gidecek olanların dikkatine