Geçtiğimiz haftalarda gündemi meşgul eden cinsel istismar yasa tasarısı gelen tepkiler üzerine önceki hafta rafa kaldırılırken, aile baskısı veya çeşitli etkenlerle erken yaşta evlilik yapanların durumu ülke gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Gazetemizin önceki yıllarda da gündeme getirdiği ilçedeki çocuk gelinler konusunu araştırdık. Bu yılki verilere baktığımızda ilçede çocuk gelinler konusunda önceki yıllara göre gözle görülür artış yaşanmasa da mevcut durum hayatın normal seyrinde yaşanmaya devam ediyor. Ergani devlet hastanesi verilerine göre 18 yaş altı doğum oranları irdelendiğinde ilçede son bir yıl içinde yaşları 16 ile 17 arasında değişen 31 çocuğun anne olduğu ortaya çıktı. 

MERKEZDE 9, KÖYLERDE 22 ÇOCUK GELiN

Önceki hafta son anda meclis komisyonundan geri çekilen cinsel istismar yasa tasarısı çocuk gelinler konusunu yeniden gündeme getirirken, Ergani Haber olarak ilçemizdeki çocuk gelinler sorununu irdeledik. 18 yaş altı doğum oranlarının resmi verilerine baktığımızda ilçede son bir yıl içinde yaşları 16 ile 17 arasında değişen 31 çocuğun anne olduğu ortaya çıkarken, gayri resmi sonuçlara göre bu oran daha yüksek. Ergani'de anne olan 31 çocuk gelinin 9'u ilçe merkezinden görünürken, 22'sinin de köylerden çıkması sorunun kırsal kesimlerde daha fazla olduğunu gözler önüne sergiliyor.

"TOPLUMSAL BiLiNÇLENME ŞART"

Çocuk gelinler konusunda açıklamalarda bulunan Ergani Devlet Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Dr. Oktay Şahin, "Tasarı yasalaşsaydı çocuk gelinler soruna hukuki zemin hazırlanmış olacaktı" şeklinde konuştu. Psikiyatrist Dr. Oktay Şahin; "Geri çekilen söz konusu yasa tasarısı şayet yürürlüğe girmiş olsaydı, bu evliliklerin hukuki bir zemini olmuş olacaktı. Böylelikle bu meşru zemin üzerinde kadınların tecavüzcüsüyle evlenme olayı Stockholm sendromuna teşvik edilmesine yol açacaktı. Söz konusu yaş gurubunda erken yaşta evliliğe adım atan kız çocukları, fiziksel ve akli melekeleri gelişmediğinden dolayı evliliğin ve doğurduğu çocuğun sorumluluğunu yürütemeyebilir. Bu sebeple de birçok ruhsal rahatsızlığı beraberinde getirir. Genele baktığımızda çocuk gelin vakalarının daha çok kırsal kesimlerde görülmesi bilinçlenme düzeyinin nerelere ne kadar nüfuz ettiğini de gösteriyor. Bu sorunun çözüm noktasında toplumsal bilinçlenmenin etkin rolü çok önem arz etse de, siyasi iradenin bu konuyu yasalarla teminat altına alması gerekiyor" şeklinde konuştu.