Sayın Çetin biraz kendinizden bahseder misiniz?

            “1961 Ergani doğumluyum. 1977-78 -Ergani Lisesi mezunuyum. 1988- Eskişehir Anadolu Üniversitesi iktisat Fakültesi 1.sınıfa kadar okudum. 1981’de Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde tutuklu kaldım. 1994 – 2000’e kadar insan Hakları Derneği’nde Diyarbakır şube yöneticiliği, Genel Merkez Yönetim Kurul üyeliği ve Bölge temsilciliği, 1994 Yerel seçimlerinde DEP Yenişehir Belediyesi Meclis Üyesi adaylığı (Seçim boykot edildi), 1999-2004 Yılları arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyeliği ve D.Bakır B.Şehir Başkanlığı kültür-sanat danışmanlığı görevlerinde bulundum. 2010’dan beri Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis üyeliği; Bilim, Kültür-Sanat Komisyonu sözcülüğü ve 2012 yılından bu yana Aram Yayınları Editörlüğü görevlerini sürdürüyorum.

Şimdiye kadar 6 (altı) kitabım yayımlandı. Ayrıca 1996’dan bu yana özgür basın geleneğinin birçok gazetesinde köşe yazarlığı yaptım. Ergani, çocukluğumun gelişiminde önemli rolü vardır. Ailemiz 1950’de Çüngüş’ten gelip Ergani’ye yerleşmişler. Babam (Zülküf) ve amcalarımın meydanda manifatura dükkânı vardı. Abdurrahman amcam köylerde pirtî satardı. irfan amcam daha sonra zahireciliğe başladı. Ergani’de Seyran ve Şan sinemaları çocukluğumun unutulmaz mekânları arasındadır. Tiyatro ve müzik etkinlikleri de öyle…

Lisedeyken okul boykotu eylemleriyle adından söz ettirmişti Erganili devrimci gençler. Devrimci gençliğin geleceği yeniden kurma, özgürlükçü idealler uğruna feda ve cefa kavramlarının anlamına uygun tutum ve davranışları hafızalarımızda önemli bir yer tutuyor.

Önemli şair, yazar ve aydınları vardır. Halk arasında saygınlığı ve kararlılıklarıyla bilinen adını dağlara yazdırmış destansı genç hayatlardan da bahsetmeden geçemeyiz.”

Ergani’nin sosyal durumu hakkında kısa bilgi verebilir misiniz?

            “işsizlik ve yoksulluk her yerde olduğu Ergani’de de ilk göze çarpan önemli bir sorundur. Ergani, Kürdistan’daki birçok şehir gibi hızlı göç almadı, ama belli bir zaman dilimi içerisinde çarpık bir şekilde büyüme eğilimi gösterdi. Sadece birkaç köyü kısmen boşaltıldı, ama köylerden şehre göçler yoğunlaştı. Ekilebilir alanların bir kısmı imara açıldı. Şehrin geçmişteki yeşil görüntüsü beton yapılara kurban edildi. Ekolojik denge gitgide doğanın aleyhine bozulmaya başladı. Varlıklı aileler başta Diyarbakır olmak üzere büyükşehirlere taşındılar. Şehrin orijinal görüntüsü yok olmaya yüz tuttu. Özellikle de Makam Dağı’nda bulunan Meryem Ana Kilisesi’nin harabe yapısı tamamen yok oldu. Sosyal dokusunda zedelenmeler yaşandı. Bütün olumsuzluklara rağmen şehrin dinamiği hala işler halde bulunuyor. Sosyoekonomik gelişmeye müsait kaynakları vardır. Yeniden ve daha güçlü sosyal, siyasal atılıma uygun potansiyeli içinde barındırıyor. Yani ayağa kaldırılmayı bekleyen bir yapısal özelliğe sahiptir Ergani.”

Genel olarak anlatmaya çalıştığınız şehrin durumunu biraz açabilir misiniz?

            “Ergani’nin siyasi durumunu ele alırsak, sistem karşıtlığı niteliği eskiye göre öne geçtiğini söyleyebiliriz. Geçmişin ırkçı-şoven kalıntıları köşeye sıkıştırılıp cılız bir konuma geriletilmiş olması önemlidir. Özgürlükçü demokratik halklaşma süreci dikkat çekici niceliğe gelmiş olması sevindiricidir. Ancak toplumsal öncülük, önderliği sorunu ve eksikliği kendini her zaman hissettiriyor. Siyaset kültürü, sıradanın ötesine geçemiyor. Halk arasında güven veren, sözü dinlenen ve yol gösteren kişi ve kurumlara ihtiyaç her zamankinden fazla önem kazanıyor. Belki de halkın asıl isteği ve beklentisi bu konu üzerine yoğunlaşıyor.”

Yerel seçimlere hazırlık çalışmalarını nasıl görüyorsunuz?

            “2014 yerel seçimler nedeniyle halkın ekseri çoğunluğunun desteklediği Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) bünyesinde bir yoğunluk yaşanıyor. BDP’nin Ergani siyasetinde etkili ve söz sahibi olduğu reddedilemez bir gerçektir. Bundan dolayı da belediye başkanlığı için başvuran aday adaylarının sayısında bolluk ve bereket yaşanmaktadır. Belki de halk arasında aday adayı sayısının fazla olmasını olumlu bulanlar yanında eleştirenler de vardır. BDP, mevcut aday adayları arasından birini aday olarak göstereceği güne kadar aday adayları arasındaki tatlı rekabet de sürecektir. Halkın istediği aday profili, aday adaylık için başvuranlar arasından belirlenecektir. 2014 yerel seçiminden sonra, BDP’li belediye başkanı sıfatı artık çoğul anılacaktır. Eşbaşkanlık sistemiyle mecliste alınan kararları yürütmede ve uygulamada iki başkan da eşit bir şekilde söz sahibi ve sorumlulukları olacaktır. Yetki ve karar eşgüdüm içerisinde yürütülecektir. Yani “süper başkan”, “tek başkan” dönemi kapanacak, eşbaşkanlık modeli uygulamaya konulacaktır. Yeni dönemde, BDP’li başkanlar şehirle ilgili sorunları kent meclisinde yapılacak tartışma ve alınacak kararlara bağlı kalacak, belediye meclisine taşıyıp orada resmileştirip uygulama sorumluluğunu yükleneceklerdir. Geçmişin eksiklikleri ve yanlışlıkları yeni dönemde tekrarlanma şansı kalmayacağı gibi bu yükü ve sorumluluğu kaldırabilecek aday adaylarına başkan adaylığı görevi verilecektir. Gelecek dönemin yönetim anlayışı çerçevesini böyle çizdiğimizde kimlerin başkan adayı olabileceği sorusu önem kazanmaktadır.”

 Başkan adayı siz olursanız hangi projelerle halkın karşısına çıkarsınız?

            “Yani bu çerçevede aday olarak belirlenirsem ve halkın karşısına belediye başkan adayı olarak çıkarılırsam projelerim şunlar olabilir: Demokratik Özerklik konusunda BDP tarafından kamuoyuna açıklanmış 8 (sekiz) boyutu, beş yıl içerisinde Ergani’de hayata geçirmek için uzun vadeli bir planlama yapmamız gerekiyor. Yerelden demokrasinin geliştirilmesine ve demokratik özerk yönetim anlayışımızın kurumsallaşmasına, bunun için de sosyal, ekonomik, kültürel, ekolojik, kültür-sanat, kadın, sağlık ve toplumsal hukuk konularında halkın görüş ve istekleri ve kent meclisinin kararı doğrultusunda projelendirip hayata geçirilmesi gereği üzerinde yoğun bir çaba gösterilmelidir. Her şeyden önce bu projenin halkta benimsenmesi amacıyla eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Ergani’de toplumsal sorunlara çözüm bulma konusunda toparlayıcı bir yol ve yöntem izlemek gerekiyor. Bu nedenle bireylere ve topluluklara hitap edebilecek katılımcı, demokratik bir çizgi üzerinde yürümek, güven verici, inandırıcı başkan olabilmenin çabası içerisinde olmak her şeyden önceliklidir. Ergani Neolitik dönemden kalma Qotaberçem (Çayönü) ve Hilar mağaraları Yukarı Mezopotamya’nın tarihi ve kültürel zenginliğidir, bu değerlerin sahiplenilmesi ve kapsamlı tanıtımının yapılması, tarih ve kültür turizmine açılması çalışmalarının yürütülmesi için daha kapsamlı bir çalışmanın yapılması için uzmanlarla birlikte bir çalışma yapılmalıdır. Her mahalleye mahalle evinin açılması, var olan mahalle evlerinde sosyal, kültürel, sanatsal çalışmaların yapılması; insanlarda dayanışma ve paylaşma bilincinin geliştirilmesi; en kısa zamanda sinema- tiyatro salonu ve şehir kütüphanesi açılması için çalışmalara başlanmalıdır.

Sağlıklı yaşam için yürüyüş parkurlarının yapılması; yeşil alanın çoğaltılması ve geniş park alanlarının açılması çalışmaları; toplumda bisiklet kullanım bilincinin yaygınlaştırılması gelişmişliğin ölçütlerinden biridir. Dünyanın ekolojik dengesi ve küresel iklimi her geçen gün doğanın aleyhine bozuluyor. Ergani’nin yeniden yeşil görüntüsüne kavuşması için ağaçlandırma ve yeşili koruma görevi ve bilinci halk arasında yaygınlaştırılmalıdır. Köyler ve diğer ulaşım yollarının, makama çıkan yolun ve dağ eteğinin ağaçlandırılması şehrin çehresini değiştirecektir. Bu nedenle şiarımız, “Her şey temiz ve yeşil bir Ergani için” olmalı. Eve hapsedilen kadının sosyal, kültürel ve ekonomik alanda aktifleşmeleri amacıyla Kadın Yaşam Alanı oluşturulmalıdır. Kadınlar için parklar, işyerleri, kadınlar arası buluşma ve paylaşma mekânları çağdaş bir şehir için gerekli ve zorunludur. Gençliğin kahvehanelerde atıl bir şekilde zaman geçirmesi karşısında alternatif çözümler üretmek, verimli ve üretken projelerle geleceğimizi aydınlık yarınlarımızı güvenceye almalıyız. Bu nedenle mesleki eğitim kursları açmalı, istihdam koşullarını yaratacak çalışmalar yapmalıyız. Bu nedenle, kooperatifçilik konusunda gerekli çalışmalara en kısa zamanda başlanmalı. Üretim ve tüketim kooperatifleri çalışmaları öncelikle ve kararlılıkla yürütülmeli, demokratik kooperatifçilik örgütlenmesiyle ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bulunmalıdır. Böylece özgürlükçü demokratik belediyecilik modelinin temel taşlarını yerli yerine oturtmalıyız. Şuan şahsi bir şirkete mal olmuşsa da Ergani’deki Un Fabrikası bir kooperatif deneyimi sonucudur. Yani Ergani’de sonucu olumsuz bitmişse de bir kooperatif tecrübesi vardır. Arı yetiştiriciliği, tavuk ve büyük-küçükbaş hayvan çiftliği, seracılık gibi alanlarda kooperatifçilik çalışmalarında başarılı olabileceğimizi düşünüyorum. Buğday ve mercimek üretiminin zengin ve verimli olduğu Ergani’de, halkın ortak girişimiyle ilk etapta bulgur ve mercimek fabrikalarının kurulması hayali gerçeğe dönüştürülebilir. Ortaklar arasında köylü üreticiler, şehirli tüketiciler ve aracı konumundaki zahirecilerin sermaye katılımıyla ortak girişim çalışmasının başarıyla yürütülmesi için toplumsal şartlarımız vardır ve yeterlidir. Ergani’ye sadece sağlam ve güvenilir bir öncülük gerekmektedir. Bunu da belediye başkanlığı ve mesleki kuruluşların desteğiyle hayata geçirmek mümkündür.”

Diğer projelerimizden de örnekler verebilir misiniz?

            Sokak hayvanlarının korunması ve rehabilitasyonu, Makam yolunda oturma banklarının konulması, Reklam panolarının kaldırılması veya sınırlandırılması, digital reklamla ihtiyaçların karşılanması, Şehir merkezindeki işyerlerini ve eski yapıların estetik bir görünüme kavuşturmak için  çalışmalar yürütmek gibi birçok projenin hazırlığına başlanmalıdır. Ama her işin başı ekoloji, çevre düzenlenmesi ve temizliktir. Her şeyden önemlisi şudur: Halk ne istiyor ona bakmak lazım. Başkanlar koltuğunda oturup talimatla yerel yöneticilik yapma dönemi sona erdiğine inanıyorum. Şeffaf demokratik yerel yönetim devri başlıyor. Bu umutla Ergani halkına selam ve saygılarımı sunuyorum.”