Müslüm Üzülmez’in kaleme aldığı Bilim, Teknoloji ve Gelecek kitabı Baraka Yayınları tarafından yayımlanarak okuyucularıyla buluştu.
Üzülmez; zaman zaman bilim, felsefe, teknoloji, değişim ve gelecek konularında gazete, dergi ve web sitelerinde yazılar yazarak duygu ve düşüncelerini; eleştiri ve önerilerini açıklamaya çalıştığını; bunların birikmiş vaziyette arşivinde öylece kalmasının fazla bir anlamı olmadığını, bütünsellik oluşturacak şekilde yazılarını yayınlamanın daha yararlı olacağını düşünerek kitap olarak basılmasına karar verdiğini söylüyor.
Üzülmez, kitabında insan aklının ürünü olan teknolojik gelişmelerin çok hızlandığını, çok güçlü bir şekilde her şeyi yeniden düzenlediğini ya da değiştirdiğini ve uyum gösteremeyen her şeyi bir tarafa ittiğini, köklü bir biçimde hayatı dönüştürdüğünü belirtiyor.
Kısacası, yaşama, çalışma ve birbirimizle ilişki kurma tarzımızı değiştiren bir devrimin tam ortasında bulunduğumuzu, Endüstri 4.0 diye formüle edilen ve Dördüncü Sanayi Devrimi olarak tanımlanan bu devrimin; ölçeği, kapsamı ve karmaşıklığı bakımından insanlığın daha önce yaşadıklarının hiçbirine benzemediğini ifade ederek,
“Şayet Dördüncü Sanayi Devrimi gerçekleşirse, ki öyle görünüyor, dünya artık bizim bildiğimiz bugünkü dünyadan çok farklı olacak. Bu yeni dünyada artık duygu, aşk, sevgi, dostluk, yardımlaşma, vicdan, merhamet, bilgelik ve ruhani farkındalık, insaniyetli ve insaflı bir yaşam olmayacaktır. Her şey dijitalleşecek; acımasız bir rekabet ortamında, bilgiyi, parayı, gücü elinde bulunduran bir avuç zenginin karşısında milyarlarca yoksul olacak, çevreyle dengesiz bir ilişki sürecek, sanal seks ve cihazların zihin okumaya başlaması yaygınlaşacaktır. Halihazırda bugün dahi dijital sistemce kuşatılmaya başlandığımız yetmezmiş gibi akıllı makineler, bir örümcek ağı gibi her yanımızı sararak bizi sürekli gözetleyip denetleyecek ve yaşamımızın belirleyeni ve egemeni olacaktır.”
Ve, “her yeni kuşak bir öncekinden bir miktar daha fazla dijital olacak. Orwell’in ‘Büyük Birader’ olayı ve gelir dağılımındaki adaletsizlikten daha vahim bir durumla karşı karşıyayız. ‘Dünya çapında sessiz bir devrim yol almaktadır.’ Şansımız hiç yok. Para, sayı ve zamanla aklını bozmuş bir dünyada yaşıyor olmamız nedeniyle hayatın her alanında çevremizi akıllı makineler kuşatmış durumda; bilgisayarlar, cep telefonları, uydular, kameralar ‘her şey her yerde’ görev başında. Hiç zahmet etmeye gerek yok, gelecekte akıllı makineler bizim hangi yemekleri yiyeceğimize, hangi giysileri giyeceğimize, hastalıklarımızın teşhisine, sosyal ilişkilerimize, nelerden hoşlandığımıza, hangi müziği dinleyeceğimize, hangi filmleri izleyeceğimize, zaman dilimini belirleyip kendisi hangi kitabı sesli okuyacağına, nereye tatile gideceğimize karar verecek; bizim yerimize telefon konuşmalarını yapacak veya mesajlar yazacak. Kısacası yapmamız gerekenleri bizim yerimize akıllı makineler yapacak, hem de leb demeden leblebi dercesine… ‘Büyük Birader’ de ne yaptığımızı adım adım izleyecek.
Velhasıl kelam akıllı makinelere hapsedilmiş bir gelecek bizi bekliyor. Üzerinde çok düşünmemiz gereken ciddi sorunlarla karşı karşıyayız: Birincisi, arzu ettiğimiz dünya, böylesi bir dünya mı? İkincisi, böylesi dünyada insanlar ne yapacak?” diye soruyor.
Bilim, Teknoloji ve Gelecek kitabında dijital teknolojiyi ve bunun olası etkilerini anlamaya ve anlatmaya çalışıyor ve sızlanmayı bir tarafa bırakıp ciddi alternatif program ve projelerin, yeni düşüncelerin geliştirilmesini ve yeni kavramların üretilmesini öneriyor.
Prof. Dr. Orhan Taner Can’ın Önsöz’de belirttiği gibi, “Müslüm Üzülmez’in bilime olan derin merakı ve bilimin geleceği şekillendirme potansiyeline dair sürekli araştırmaları, bu kitabın temelini oluşturuyor.”
Özgün, güncel ve oldukça önemli konuları içeren kitabın günümüzde olup bitenleri anlamamız açısından iyi bir kaynak eser olduğunu düşünüyoruz.
