Alerjik hastalıklara dünyanın her yerinde ve her yaş grubunda çok sık rastlanır. Günümüzde yüzmilyonlarca insan alerjik hastalıklarla mücadele etmeye çalışmaktadır. Doğal yaşam koşullarının bozulması sonucu bu sayıya her gün çok sayıda yeni insan katılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yaklaşık olarak her üç insanda birinde alerjik nezle, her on insanda birinde bronşial astma vardır. Ülkemizde çocukluk döneminde allerjik bronşit sıklığı bölgeden bölgeye değişmekle birlikte ortalama %4-10 arasındadır. Problem bu kadar yaygınken bu hastalıklara yakalananların konu hakkında bilgileri son derece yetersiz ve yanlışlarla doludur.

Bazı faktörler allerik bronşitin orta çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Bunlar ailevi bünyesel yatkınlık, çocuğun erken doğmuş olması, ev tozu akarları, hamam böcekleri ve arılar gibi böcekler, ağaç, çayır ve toz polenleri, kuş, kedi ve köpeklerin tüyleri, çocukluk döneminde geçirilen bazı akciğer enfeksiyonları, aspirin ve benzeri ilaçlara bağlı olduğu gibi, ılıman ve nemli iklimlerde daha sık görülmektedir.

Ev tozu akarları daha çok evlerdeki yün ve tüy yatakları- yastıkları, halılar ve döşemeli mobilyaların bulunduğu ortamlarda bulunur. Uzun süreli bir hastalık olması nedeniyle astım teşhisinin doğru konulması gereklidir. Bu nedenle astım teşhisi mutlaka bu konuda tecrübeli bir uzman hekim tarafından konulmalıdır. Çocukların muayeneleri ve tedavileri özellik gösterdiğinden acil durumlar dışında çocuk hastaların Dahiliye veya Gögüs hastalıkları uzmanları tarafından tedavileri yapılmamalıdır.

Astım bulaşıcı bir hastalık değildir.Tıbbi tahliller ve özel allerji testleri ile tanı konulmaktadır.

Çağımızda bilimsel ilerlemelerin sonucunda geliştirilmiş olan çok etkili tedavi yöntemleri ile astımlı hastaların tedavisi mümkündür. Tedavide çeşitli ilaçlar ve aşı tedavisi uygulanmaktadır. Astım uzun süreçli bir hastalık olduğu için ailenin sabırlı bir şekilde hekimle işbirliği içinde olması gereklidir.

Alerjik hastalıkların tüm dünyada yaygın olması ve çok eski zamanlardan beri bilinmesi nedeniyle halk arasında çok çeşitli tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Bunların önemli bir kısmı bilimsel değeri olmayan tedavilerdir. Bu nedenle mağaraya girme, bıldırcın yumurtası yeme , bal ve polen yeme , akupuntur, laser gibi yöntemlerin özellikle çocuklarda görülen astım tedavisinde yeri yoktur. Günümüzde bu türlü tedavi yöntemlerine hiç gerek kalmadan çağdaş ve bilimsel yöntemlerle hastalığınızdan kurtulmanız mümkündür.

Alerjik bronşitte havayollarında sürekli bir aşırı hassasiyet vardır ve bazı nedenler sonucu havayolları daralır. iltihap oluşur , kişi nefes alıp vermekte zorlanır ve öksürük ortaya çıkar. Allerjik bronşit ilk olarak öksürükle ortaya çıkıyor. Aileler, bu yüzden çocuklarının soğuk algınlığına yakalandığını düşünerek erken tanı ve tedavinin gecikmesine neden oluyor.

Alerjik bronşitin nedenleri bitki polenleri, ev tozu akarları, yünlü pamuklu eşyalar, kedi, köpek, kuş tüyü gibi evcil hayvanların tüyleri, sigara ve bazı gıdalardır.

Besinlerden ençok alerji yapan gıdalar: -Süt -Yumurta

-Kabuklu deniz ürünleri -Kabuklu yağlı yemişler -Tahıllar

-Bazı meyveler

Allerjik bronşit, allerjik nezle ve güz alerjilerine yol açan çeşitli nedenler vardır. Bunların bir kısmı ağaçlar, çayırlar ve tozlardır.

Ağaç polenleri:

-Karaağaç -kavak -meşe -çamlar - huş ağacı -çınar -söğüt -fındık -zeytin -ıhlamur

Çayır polenleri:

-Ayrıkotu -kelp kuyruğu -tavşan bıyığı -delice otu - domuz ayrığı -çavdar -yumak otu

Yabani otlar:

-Yavşan -sinir otu -soda otu -dik çam otu -kuzu kulağı -akkaz ayağı -ısırgan otu -pelin otu

Ağaç polenleri daha çok bahar aylarında, çayır polenler daha çok yazın, yabani ot polenleri ise daha çok yaz sonu- sonbaharda etkili olmaktadır.

Kızılağaç, karaağaç, kavak, ve söğüt, en çok mart ve nisan aylarında, çınar en çok mayıs ayında alerjik bronşite neden olurlar.

Otlar sıklıkla yaz aylarında allerjilk bronşit ve diğer allerjilk hastalıklara neden olurlar.

Ev tozu akarları en çok bulunduğu yerler; evlerdeki yünlü tüylü yataklar, yastıklar, halılar ve döşemeli mobilyalardır. Özellikle sıcak ve iyi havalanmayan evler akarların çoğalmasını ve yaşamasını kolaylaştırmaktadır.

Evtozu akarlarıyla mücadele için dikkat edilecek hususlar:

-Evde , özellikle çocuğun yatak odasında yünlü ve tüylü eşya bulundurmama

-Çocuğun odasındaki tüylü oyuncaklar, döşemesi olan mobilyalar ve kitaplar toz tutarak akarların çoğalmasını kolaylaştırırlar. Bu nedenle bu çeşit eşyalar mümkün olduğunca az bulundurulmalıdır.

-Evin her yeri, özellikle çocuğun yatak odası her gün süpürülmeli, kapı-pencere kenarları ıslak bir bezle silinmelidir.

-Hava uygunsa açık havada oynaması sağlanmalıdır.