Advert
Diyarbakır'ın küflenmeye yüz tutmuş mağaraları

Diyarbakır'ın küflenmeye yüz tutmuş mağaraları

Bu içerik 7114 kez okundu.
Bu haftaki köşemizde siz değerli dostlarımıza, tarih ve doğal yapı severlerimize Diyarbakır ilimize ait Mağara bilgilerinden bahsedeceğiz. Ülkemizin acı gerçeklerinden birini de Diyarbakır ilimizde açık açık yaşamaktayız. Oysa Dicle Üniversitesi Arkeoloji bölümü olmasına rağmen bu konularda bir çok ülkeye göre 20 yıl gerideyiz. 
Tarihimize sahip çıkamadığımız gibi her hangi bir şekilde korunmasına yönelik hiç bir çalışmada yapmamaktayız. Bu olaya acilen dur demeliyiz. Çünkü tarih ölüyor.. Diyarbakır kan ağlıyor..
Diyarbakır'da 3579 mağara bulunmaktadır. Bunlardan 1161'i yapay, 2418'i ise doğal yapılardır. Bu doğal ve yapay mağaralara Diyarbakır'ın hemen hemen her ilçesinde rastlamak mümkündür. Ama ne yazık kii bunlara ilişkin herhangi bir araştırma ve çalışma yapılmadığından bunlara dair detaylı bilgilere sahip değiliz. Bırakın tümünü, en iyi bilinen Bırkleyn, Hassun ve Hilar'a dair bilgiler dahi yok denecek kadar kısıtlıdır. 
Çınar'ın Piribrahim Mağarası, Kulp'un ise Kanikan Mağaraları ünlüdür. 
Dicle ilçe merkezinin dayandığı tepelerin üzerinde, yamaçlarında ve bazı köylerinde halen muntazam oda şeklini koruyan mağaralar bulunmaktadır. 
Diyarbakır Terkan bölgesinde Zoğnin Mağaraları ve harabeleri yer alır. 
Çeme Reş civarında da oldukça ilginç mağaralar vardır. 
Diyarbakır merkez Ekünciler köyünde 100 adet civarında bir veya iki odalı "içinde pencere ve yatakların olduğu oyma el yapım mağaralar vardır. Burada ayrıca doğal olarak da bir mağara mevcuttur. 
Lice'de büyük bir öneme sahip Ashab-ı Kehf Mağarası ünlüdür. 
Eğil ise oldukça etkileyici ve güzel mağaraları ile bir harikadır. Özellikle Zülküf Peygamberin olduğu yerden baraj suları arasında kalan kaleye baktığınızda bir çok mağaranın sıraya dizilmiş olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Oldukça büyüleyici bir görüntüsü olan bu mağaralar öylesine güzel bir mekandadır ki orada yaşama isteği içinizde oluşur. 
Kocaköy de mağaralar açısından oldukça zengindir. 200’den fazla oyma mağara vardır bu ilçemizde. Bunların önemli bir kısmı Karaz, Şaklat ve Mendan mağara köylerinde toplanmıştır. Karaz Mağaraları mevkiinde 60-70 hanelik bir mağara-köy kalıntısı bulunmaktadır. Şaklat'ta 15, Mendan'da ise 10 kadar mağara bir aradadır. Ayrıca merkez kasabanın 4 km kadar batısından güneye doğru akmakta olan Ambar Çayı civarında bulunan tabii mağaralardan birkaçı ve özellikle de Uyuz Mağara, ihtiva ettikleri kalıntılardan, tarih öncesi çağlardan beri barınak olarak kullanıldıkları açıkça anlaşılmaktadır. 
Aslında Kocaköy'ün taş çağlarından beri yoğun bir iskân dokusu ile meskun olduğu, çevrede bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bu konuda yapılmakta olan araştırmalarda, başta yörede karga bıçağı denen obsidiyen ve sileks olmak üzere, çeşitli çakmak taşlarından yontulmuş araç gereç, bol miktarda bulunmaktadır. Hatta, Ambar vadisinin Goza Çelo mevkiindeki Karna höyüğünün 150 m. kadar uzağına düşen bir tarlada obsidiyen malzeme o kadar bol bulunur ki, zamanında bir obsidiyen satış merkezinin burada bulunduğuna, yahut en azından buranın, bu malzemeyi taşıyan bir kervana her nasılsa son durak olduğuna dair kanaat hasıl olmaktadır. Zira ilk Çağ tarihi ile ilgilenenler obsidiyenin ne kadar önemli bir malzeme olduğunu iyi bilirler. 
Hz. Adem'in torunu Anuş Peygamber'in bulunduğu Otluca Köyü'nün bitişiğinde eski ismiyle Kikan Mağaraları yeni ismiyle Kralkızı Mağaraları bulunmaktadır. Görüntü itibariyle buraya l km. ötedeki Hilar Mağaraları'nda normal vatandaş yaşarken Kralkızı Mağaraları'nda elit tabaka ve idareciler kalmaktaydı. 
Hilar Kayalıkları yada Hilar Mağaraları olarak bilinen bölgede ise mağaralar, zindanlar, hamamlar, gözetleme kuleleri, lahit, havuzlar, çıraların konacağı yerler, tırtıllı merdivenler, imalathaneler bulunmaktadır. 
Hillar Mağaraları Ergani'nin 7 km. güneybatısındadır. Çayönü'nün hemen ilerisinde. Çayönü Boğazçay olarak adlandırılan çayın sağ tarafında, Hilar Kayalıkları ise sol tarafındadır. 
Roma döneminden kalan Hillar'de bulunan belli başlı kalıntılar şunlardır: Kayalığın en yüksek kesimindeki tepede akropol yani eski Yunan'a ait içinde saray ve tapınaklar bulunan bir iç Kale mevcuttur. Köyün güneyindeki dik kayalıkta ise bir kale mevcuttur. Kayalığın doğu cephesinde insanı hayretler içerisinde bırakacak oldukça büyük ve geniş 7 sütunlu bir kervansaray yer alır. Büyük bir kayalığın içine oyulmuş bu kervansaraydan içeri girdiğinizde çok geniş bir alanla ve koskocaman sütunlarla karşılaşırsınız. Kare şeklinde yapılmış sütunların her bir kenarı 1-1,5 m. kadar vardır. ilginç olan şu ki bu koca sütunlardan birkaç tanesi tabanından ve tavanında kesilerek çalınmıştır. Bu koca sütunların yerinden çıkarılması insanı hayretler içerisinde bırakıyor. Tahribatın bu türlüsüne de pes doğrusu... 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı