Zulme direniyor ve zulmü engellemeye mi çalışıyoruz  yoksa görmezden mi geliyoruz zulmü, gözlerimiz kapalı mı mazlumlara?

Sadece kendi fikrimizden olanlara uğradığında mı zulüm olarak algılıyoruz zulmü?

Yoksa tüm masumlara yapılan haksızlıklara zulüm diyebiliyor muyuz cesurca?

Kendi inancımızdan, ırkımızdan olması mı gerekiyor mazlumların; zulmü farketmemiz için?

Alevi bir ailenin çocuğu ölünce sokağa dökülenler , Kürt kardeşlerimiz katledilince eylem yapanlar ya da bir islam ülkesi işgal edilince birlik olanlar bu zulümlerin hepsine ayni gözle bakabiliyor mu acaba?

Ağaç kesimine üzüldüğümüz kadar üzülebiliyor muyuz etnik kimliği, dili ne  olursa olsun bir çocuğun yetimliğine anne- babasından, evinden-ocağından 

ya da eğitim hakkı elinden alınan, psikolojik aidiyetten mahrum bırakılan suçsuz gence?

insanların fikrini daha net gösteriyor nelere üzüldüğü, nelere sevindiği kadar .

Ama nasıl üzüldüğümüz de önemli nelere üzüldüğümüz kadar.

Bu ülkede sevinince düğünde, eğlencede silahlara sarılanları da gördük, üzülünce diğerlerine saldıranları da.

Herkes adalet yetkisine sahipti kendince, haksız gördüğüne hükmünü uygulama imkanı elinde.

Yine yeni bir zulüm gündemde, hiç eksikliğini hissetmiyoruz zulmün insanlar var oldukça alemde.

Gücü yeten istediğini ezmekte üstelik zulmü maruz gösterecek bahaneler üretme cüretinde. Bir de yaptığı zulme inanç kılıfı giydirerek terbiyesizliğin zirvesinde, inancın çok ötesinde. 

Zulme göz yumanlarsa kendine dokunmayana kadar kör gezmekte; aslında vicdanını, ruhunu öldürmekle ve başkalarının acısına sağırlaşan kulağıyla yeni bir zulüm inşa etmekte.

Zulme karşı olduğu iddiasında olanlar ve gücü yetenlerse birlik olup yaptırım uygulamadıkça ve zulmü durdurmayı çabalamadıkça haksızlığa göz yuman dilsizlerle aynı kefede.

Şimdi birlik olup direnenler var zulme her zamanki gibi ama bu kez

farkında olarak veya olmayarak yeni bir zulum inşa etmekte zulmü durdurma eylemleri bile.

Haklı iken zulme karşı çıkan da haksız konuma düşmekte.

Verdiğimiz tepki, amellerin işleyişe konuş (ifşa) biçimi; niyetin güzelliğine gölge düşürmekte.

Tepkilerdeki ölçüsüzlük son günlerde ülkemizin gündeminde ve Kobani'nin acısına bile gölge düşürmekte.

Olaylara duyarsız, eylemleri engellemeye çalışan duyarsız kitle ya da aşırı giden fevri düşünce...

Farklı görüştekiler birbirine tahammül edememekte ve verilen tepkiler hüznün saflıği, desteğin iyi niyeti ve barış isteğinin güzelliğiyle çelişmekte.

ilçemiz, ilimiz ve ülkemizde yaşananlar hiç yakışmıyor kardeşliğimize. Zulmü engelleme dileklerimiz ve neticeleri gösteriyor aslında tepkilerimizin ne yöne gittiğini.

Zulmün neresindeyiz dikkat edelim, durduğumuz yeri tepkilerimiz ışığında gözden geçirelim.

Zulüm nerede ve kime olursa olsun karşısında olalım; sadece kendi fikrimizden, inancımızdan olanlarin değil tüm mazlumların zulmüne engel olmaya çalısalım ama 

tepkilerimiz ve desteğimizde ölçülü olalım, kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.

Kardeşliğimizi yıpratamasın zulüm bile..

Rabbim denge ve merhamet eylesin hepimize

Tüm fikir, duygu, tepki ve ölçülerimizde...

Kobani, Filistin, Suriye ...

Tüm mazlum halklara dua ve doğru destek dileğiyle...