Advert
A‡ocukluk ve hayat sahnemiz

A‡ocukluk ve hayat sahnemiz

Bu içerik 6099 kez okundu.

   " insan ömrünün en uzun dönemi 0-6 yaş arasıdır.Bilinçaltının temel taşları bu dönemde oturur. Temel "hayat sahnesi" o günlerde kurulur. Sonraki yaşlarda bu sahne sadece tekrarlanır. insan o dönemin acılarını dindirmeye çalışır, kayıplarını bulmak için koşturur, hazlarını yenilemek için hasret çeker. Her zaman "hayatın tam ortası"nda durur çocukluk sahnesi.
 işte bu yüzden, her yetişkinin karşısına kendi canından bir çocuk konulur. "Can aynası"dır çocuğu insana. insan kendini aynada yeni baştan seyretsin diyedir annelik babalık. Aradıklarını bulması için, kırık taraflarını onarması için fırsat sunar çocuklar anneye ve babaya."
 Küçüklüğünde sevgiye,ilgiye  doyurulmayan çocuklar değil mi, şimdi başkasından gördüğü sevgi ve ilgi kırıntılarına hayatlarını bağlayanlar...
  2 yaşına kadar anneye bağımlı olması gerekiyor çocukların.Öyle ki çocuk kendisini annesinin bir organı gibi görür.Bu dönemde anneye bağlanması kadar doğal bir şey yokken, annelere çocuğu kucağa alıştırma,kendine çok bağlama diye nasihat verenler ilerde nasıl bir yanlışlar ağına kapı açtıklarını tahmin bile edemezler. Bağlanmayı yaşamayan çocuk ayrılmayı da öğrenmekte sorunlar yaşar. 2 yaşında ayrılabilecek çocuklarımız yıllar sonra bile insanlara nasıl bağlanacağını ve nasıl ayrılacağını öğrenemediği için mahkemeleri meşgul etmesi sizce de normal bir sonuç değil mi? Anneye bağlanmasından ve ondan ayrılmak istememesinden doğal bir şey olamaz. Elbette sadece buna bağlı değil sebepler, çünkü insan denkleminde kaç bilinmeyen olduğunu tam çözebilmiş değiliz. Madem yapan bilir elbette bilen konuşur. Bu yüzden Ahkaf suresi 15. ayete baktığımızda çocuğun anneden ayrılması için geçen süreyi 30 ay olarak verir. Burada ayette ki fisal ifadesi visalin zıddını yani kavuşmanın,birleşik olmanın bitmesini ve ayrılmayı ifade etmesiyle de manaya zenginlik katmaktadır. Bakara suresi 233. ayete bakıldığında 2 yıl ifadesi emzirme için belirtilen süre olarak da karşımızda da durmaktadır. Rububiyeti ile herşeyi terbiye eden Zat (C.C.) çocuklarımıza doğduğu andan itibaren nefesi burundan almayı öğrettiği gibi, bize onları nasıl terbiye edeceğimizi de öğreterek terbiyenin terbiyesini de veriyor. Huzurlu bağlanmalar yaşamalılar ki huzurlu ayrılmaların hazırlığı sağlanabilsin çocuklarımızda.
   Emanetlerini bizden alacağın zamana kadar emanette emin kimseler olmayı bizlere nasip et Rabbim...
   Hayatın çekirdeği sayılabilecek ilk çocukluk dönemlerinin huzurlu ve  dönemlerine uygun kazanımlarını edinebilmiş bir şekilde tamamlanması dileklerimle..

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı