Advert
ERGANiç™YE VEDA

ERGANiç™YE VEDA

Bu içerik 6268 kez okundu.
Kamusal alanda başörtü yasağı kaldırılıp bize de( başörtülü olanlara da )  memur olma imkanı verildiğini duyduğumda buruk bir sevinç kaplamıştı içimi; çok sevdiğim mesleğimi icra edebilme hayalimi geç de olsa yakalayabilmiş, geri alabilmiştim.
Üniversitede okurken diğer öğrencilerden farklı olarak ve istemesem de farklı tutum ve uygulamalar, kısıtlamalarla karşılaşarak inancımı ve eğitimimi bir arada sürdürebilmenin mücadelesini verdim ve alınmadığım uygulama, derslerin eksikliği yanında mezun olabilmeme izin verilip verilmeyeceği kaygısı dolu stresli ve uykusuz geceler geçirdim. Mezun olduğuma inanmam yıllarımı aldı, mezuniyetimden yıllar sonra bile başörtülü olduğum için sınıftaki diğer arkadaşlarımın alındığı ama benim alınmadığım derslerin veremediğim kredileri girdi rüyalarıma; kabusum oldu törenine bile katılamadığım diplomamı aldığım halde alamamış olmak, psikolog olamamak.
Ben mesleğimi istediğim alanda ve şekilde icra edebilmeyi ve eğitimimde ilerleyebilmeyi düşledim  yıllarca ve Ergani’ye düştü yolum bu ümitsizlikler, engellenmişlikler içinde. Ve yaşanan çok şeyin ardından huzur buldum burada, sahiplenme ve güven… Anlatıldığının, sanıldığının aksine bölücü değil birleştirici yürekler buldum ve insana insan olduğu için verilen değer. Yargılanmaya alışan zihnim ürkek attı girişimlere yıllarca adımını ama güç verdi adımlarıma Ergani.
ilk yıllarda yeşil ve kalabalığın ardından buraya dönerken gözümden hüzün süzüldü tenhalık ve sarılıklar eşlik ettikçe aracımın penceresine. Ama zamanla bu tenhalığın huzur, sıcaklığın da yürek sıcaklığı olduğunu anladıkça ben çok sevdim Ergani’yi ve buradaki güzel yürekleri.
Şimdi memur oldum, Kayseri görünüyor hayat yolumun bir dahaki levhası. Ama sevinemedim bile, geç gelen düşten mi vazgeçmiştim yoksa buralarda kendime çizdiğim yeni hayata, huzura mı alışmıştım… Benim gideceğimi duyunca gözyaşı döken genç kızları, toplumsal baskıdan uzak  özgürce koşturan çocukları, samimi yürekleri, dostlarımı, komşularımı, evimin manzarasını, makam dağını hatta Ergani’nin taşını toprağını ne çok sevmişim ben.
Yıllar önce hayatımın Ankara’da devam etmeye başladığı, Hacettepe Üniversitesi öğrenci yurdunda kalmaya başladığım günlerde; hüznümüzü teselli etmek için bir ablanın söylediği söz geliyor günlerdir aklıma… “Buraya gelirken ağlamıştın orası için, giderken de ağlayacaksın burası için…”
Hep böyledir hayat; önce eski alışkanlıklardan ayrılmanın hüznünü duyar, sonra yavaş yavaş hatta farketmeden alışırsın yeni hayatına. Ama yalnız alışkanlık değil benim kararsızlığıma etken, çok bilinmeyenli denklemi olan bir değişken.
Bence çalışmak hayra ve yaratılanların hayrına hizmet etmek… Gidersem; çocuklar ve aileleri hakkında ve hayırlı olduğuna inandığım bir proje yarım kalacak, üstelik benim yıllarca istediğim ve eksikliğini yaşadığım bir girişim. Sadece kendinden sorumlu olsa kişi daha iyi imkanlara, koşullara gitmek kolay ancak kaldığı yerden etrafındakilerden de sorumlu bence kişi, çevresini de güzelleştirmeye çalışmalı. Burada bir girişime ufak da olsa destek verebilirsem en azından daha rahat veda edeceğim Ergani’ye yıllarca bana verdiklerinin hakkını ödemek adına. Belki de kendi hayalime hizmet edeceğim, kendimi geliştireceğim; çocukla aslında anne olma hayalini gerçekleştiren anneler gibi. Gitmeden önce zihinlerde bir hicret olsun istiyorum, sadece kendi ailemizin hayatını değil hayattakilerin ahiretini güzelleştirmek gerektiğini fark etmeye dair.
israil’in zulümlerine sürekli yenileri eklenirken ve dünya olimpiyat seyreder gibi zulmü yalnızca izlerken, çocuklar mermilerle can verirken daha fazla yazmak istemiyorum kendime dair, sadece rica ediyorum zulümlere yeni seyirciler eklemeyin. Çocuklarınızı bilinçli ve duyarlı yetiştirin, ihmal etmeyin, onlar hem zihinsel hem ruhsal deha ve ihmal edemeyeceğiniz kadar kutsal bir hazine. Rabbimin emaneti olduğu bilinciyle yaklaşın evlatlarınıza, üzerinizde yetkinizin sonsuz olduğu size ait mülk gibi değil. Doğru terbiye ve sevgiyle yetişmiş çocuklar dileklerimle. Dünyanın başına bela olur sevgisi ve doğru terbiyesi ihmal edilmiş her deha tıpkı Hitler, tıpkı Netanyahu gibi. Bir çocuk doğru yetişirse çok şey değişir, bir çocuk değişirse dünya değişir…
Ve hayır duaları talep ediyorum hayırlı karar ve girişimlere dair. Kalırsam Ergani’yi daha da güzelleştirecek projelere destek, gidersem helallik istiyorum… Bana yüreklerini açan, fırsatlar sunan, bir anlığına da olsa hayatıyla buluştuğum hayatlara, herkese teşekkürlerimi sunuyor, yetişemediklerime özürlerimi iletiyorum. Teşekkürler güzel Ergani… Helal et yıllarca verdiklerini…
 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü
Turistik Diyarbakır Ekspresi Ankara'ya uğurlandı
Turistik Diyarbakır Ekspresi Ankara'ya uğurlandı