Bir zamanlar Ergani’nin tahıl,sebze ve meyve ambarı olan Huşot’ta  bağların bahçelerin yeniden filizlendiğini gördüm.Çok sevinmiştim.Kim ne zaman nasıl Huşot’tu eski haline çevirmiş olabilir diyordum.Tarlalar arasında gezinirken çalışan işçilere soruyordum.işçiler burayı bu hale getiren kişinin kim olduğunu bilmiyorlardı.Sadece sık sık bir ekiple birilerinin geldiğini, herkesin  o kişiye ‘’başkanım’’ diye hitap ettiklerini söylüyorlardı.Gazetecilik anlayışım gereği bu kişinin kim olduğunu merak ettim.Ama elimde bir ip ucu vardı.En azından başkan olduğunu öğrenmiştim.Ama nerenin başkanı neyin başkanı olduğu konusunda her hangi bir bilgiye sahip değildim.ilkin doğal olarak Belediye başkanı aklıma geldi.Öyle ya  başkan diyince doğal olarak belediye başkanı akla gelir.Belediye başkanına telefon açtım fakat kendisi olmadığını söyledi.Siyasi parti başkanlarını aradım.Onlarda değilmiş.Peki hangi başkan.Adeta bende akıl tutulması olmuştu.Kaymakam Beyi aradım.Kaymakam Bey  bu işin mimarı ve proje üreten kişiye seni aratacağım dedi.Kısa bir süre sonra telefonum çalındı.Arayan değerli dostum Abim Ergani Ziraat Odası ,Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı izzet GÜZEL,tabi telefon çalınırken başkanın kim olduğuna dair jetonum düşmüştü.izzet Başkan dışında kimin aklına gelir.Huşot’tu bu hale getirmek .izzet  Başkan beni  iki büyük ağacın yanına çağırdı.(Huşot’u bilenler o iki dut ağacını iyi bilirler.)Oraya gittiğimde dut ağacın altında mini bir konteynır vardı.Konteynırın içinde izzet Başkan ,Sekreteri ile oturmuştu.Selamlaşmadan sonra başkan bize çay ikram etti.Başkana ‘’neler oluyor’’ diye sorduğumda.Başkan her zaman ki gibi kısa samsun ciğarasını yakarak söze başladı,’’Esad Bey ‘’dedi.’’ilk defa sana anlatacağım.Ben Huşot’luyum bu topraklar dedelerimin toprağı.Bu topraklarda yıllar önce var olan Huşot Köyü bir salgın hastalık sonucunda yok olmuştur.Dedem şu karşıki Yayvan Tepe Köyüne gitmiştir.Oraya yerleşmiştir.O yüzden biz Yayvan Tepeli olarak biliniriz.Sonra devlet burayı  istimlak ederek, bildiğimiz köy enstitüsü kurulmuştur(bu günkü Anadolu Öğretmen Lisesi).Yıllar sonra okulun arazisi yani Huşot arazisi çorak hale geldi.Bir Huşotlu Zirat Odası Başkanı olarak bu durum beni rahatsız etti.Bir iki yıl önce tarım bakanımız Mehti EKERi ziyaret ederek projemi  kendisine sundum. Bakanımın desteği ile projemiz uygulamaya başlandı.Şu gördüğün yeşilikler yarın bir kısmı Şaraplık üzüm,bir kısım sebze bahçeleri,bir kısım meyve bahçeleri  kirazdan tutun,elma,kaysı,ayva,nar hata fındık ağaçlar filizlenecek.’’Başkanın dedikleri inandırıcıydı.  Tarım Bakanı Sayın Mehdi EKER’in geçen Ergani’ye gelişinde Ziraat Odası Başkanımız izzet GÜZEL’e neden yakınlık gösterdiğini şimdi anlamıştım.Gerçektende Başkanın bu projesi alkışlanacak bir proje.. Eh bize de en büyük Başkan bizim başkan demek gelir ve tam demiş olmalıyım ki arkadaş dürterek bana’’ Esat ne sayıklıyorsun’’ dedi.Dut ağaçlarının altında uyanınca rüya olduğunu anladım.Bu yaz sıcağında dut ağacının gölgesi de ne serindi….