Advert
DiYARBAKIR'DA LEOPAR VE A‡OBAN KAVGA ETTi  BiR YARALI BiR A–LAœ.!!!!!

DiYARBAKIR'DA LEOPAR VE A‡OBAN KAVGA ETTi BiR YARALI BiR A–LAœ.!!!!!

A–len: Panthera pandus (Leopar) A–lüm nedeni: Ateşli silahla vurulma. Yaralı: Masum çoban Yaralanma nedeni: Kocaman bir Leopar boğuşmasından sonra kolunda iki çizik, sırtında bir çizik.

Bu içerik 6902 kez okundu.
Çobana bak be… Bana Kartal TiBET ‘’Tarkan Altın Madalyon’’ filmini hatırlattı.
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Solmaz köyünde çobanlar tarafından öldürülen leopar haberi ülkemize hatta uluslararası boyuta nasıl büyük bir organizasyon tıklanmasıyla ulaştığına bizzat şahit oldum.
2010 yılında Siirt’te görülen Panthera pandus vurularak neslinin tükendiğini ve son ferdin vurulduğunu duymuştuk. Oysa aradan 3 yıl geçtikten sonra Diyarbakır-Çınar ilçesine bağlı Solmaz köyünde Leoparın tekrar görülmesi doğa bilimcilerini sevindirse de aynı sevgiyi kursağımızda bırakan ölüm haberi de bizleri derin bir üzüntü içine koymuştur.
insanlığımızın bu denli yerle bir olması, avcılık karanlığının spor adı altında toz pembe bir görünüme saklandırılması ne acı değil mi?
Olay günü HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu, Orman su işleri bakanlığı Doğa ve milli parklar genel müdürlüğüne olayın bilim adamları, akademisyenler, uzmanlar ve veteriner hekimler kontrolünde araştırılması istendi.
Bölgede varsa(ihtimal) hayvanın yuvalanması veya yavruları acilen koruma alanı oluşturulması, benzer yaban hayvanlarının yakın bölgeye gelmemesi için ormanın belirli yerlerine beslenme ve üreme odaklarının kurulması istendi.
Bizlere dilekçeyi yazdıran bir diğer etken ise gerçekten bur meşru müdafaa mı? Yoksa kaçak avcılık yapılırken bir hatadan dönüş adına yazılmış bir senaryomu?
Aklıma ilk gelen açıkçası direk olayın beceriksiz bir senarist tarafından yazılması ve insanlık rolünü bile beceremeyen bir takım tiyatrocu tarafından başarısızca oynanması oldu.
Düşünebiliyor musunuz?
Bir leopar koyunlarını otlatmaya götüren bir çobana aç kaldığı için saldırıyor, boğuşuyor, bir buçuk metre yükseklikteki kayalıklardan düşürüyor ve bu boğuşma başka bir kişi tarafından leoparın vurulmasıyla sonlanıyor.
Ne kadarda özenerek yazılmış ama kopya olduğu belli olan bir senaryo değil mi?
E tabi konuyu direk senaryosunu okuyarak eleştirenler ‘’Ne yani hayvan adamı yesemiydi?, Adam hayvana gel beni ye mi deseydi?, Adam kendini kurtarmak için öldürdü.!, Adam ölseydi daha kötü olurdu.’’ gibi ne olduğu belirsiz cevaplar çalkalanmaya başladı.
Kitap okumamanın bu konuda ne kadar kötü bir şey olduğunu bir kez daha görebiliriz aslında. Okuduğunu anlamama veya gördüğünü okuyamama.
Bahsi geçen çobanın röportajını dinlediğimde bile ortada bir yalan olduğu o kadar bariz diki anlatamam.
Uzun yıllardır insanlar üzerinde yaptığım gözlemlerin sonucu olarak insanların inanması için oynanan tiyatronun gerçek hayatla özleştirilmesini gayet iyi anlayan biri olarak kendimce olayı şöyle hikayelendirdim;
‘’Günün birinde eline ruhsatsız silah alan birkaç av meraklısı yaban hayvanı avlamaya gidiyorlar. Kuşları, tavşanları avlarken birde bakmışlar aaaa bir leopar. Saklanıyorlar, ve acımasızca pattttttttttttttttttttt…..!!!!! sıkıyorlar tüfeği. Ee tabi leoparı vurmak kolay mı? Leopar kaçıyor lakin patisine bir kurşun çekirdeği isabet ediyor. Sonra adamlar sürüyor avın peşini. Tabi leoparda insanlardan korktuğu için asla kendini göstermez onlara. Daha doğrusu çoğu yaban hayvanı insanlarla iç içe olmadığı için onları farklı bir yaratık gibi görüyorlar ve saklanıyorlar onlar. Leoparda böyle bir canlı ve genelde geceleri avlanmaya çıkıyorlar. Gel gelelim şu avı ellerinden kaçıran çobancıklara…
Bu pek beceriksiz çobanlar bir zaman sonra tekrar leoparın görüldüğü yere gelerek belki vururuz umuduyla leoparı gördükleri alana geliyorlar. Birde bakıyorlar uzakta leopar görülüyor. Bunlar iki kişi etrafını sarıyor ve insani olmayan bir şekilde sıkıp öldürüyorlar leoparı.
Büyük bir başarı değil mi? Düşünebiliyor musunuz bir leopar vurmuşsunuz. Arkadaşlarınız arasında ne denli bir itibar kazanıyorsunuz. Hemen kaptıkları gibi zavallı hayvanın ölüsünü utanmadan köy meydanına getiriyorlar. O sırada köy muhtarı veya bu konuları bilen bir büyük gelip Leopar avlamanın 50 Bin TL küsür maddi para cezası olduğunu söylüyor. Çobanlar ne etsin. Para yok pul yok. Eee köye de getirmişler. Bir sürü görgü şahidi var.
Hemen başlıyor çok bilmiş birisi bir senaryo yazmaya ve hemen tiyatrocularda ezberlemeye başlıyor tekstlerini. Sonra bunun daha inandırıcı olması için çağırıyorlar gazeteleri, televizyonları ve kendilerini ünlü yapmaya çalışıyorlar.
Buraya kadar her şey yolunda. Çünkü ünlü oldular. Herkesi uyuttular.
Ama birde bakmışlar ki bazı insanlar inanmamış bu senaryoya. Ve olay soruşturmaya gidiyor. Sonrada yalancının mumu yatsıda değil de yatsıdan birkaç gün sonra sönmeye başlıyor.’’
işte böyle bir hikaye yazdım bende. Hikayeme katılıp katılmama durumunuz beni pek etkilemez aslında. Çünkü bazen insanlar gözleriyle gördüklerine inanmaya çalışsalar da asla duygularından gelenlere inanmaktan vazgeçmiyorlar.
15.Orman bölge müdürlüğünce leoparın otopsiden sonra doldurulmasına karar vermiş ve  ABD den gelecek özel bir dolgu malzemesiyle hayvanın derisi oldurulacak ve leopar cansız bir şekilde ölümsüzleştirilecek.
 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı