Sahip olduğunuz tek kitabı gözünüz gibi korumadınız mı? En sevdiğim arkadaşımdı benim, içi hayal dünyam kadar geniş olan ve hala sakladığım o ilk kitabım; tesellimdi oyuncaksız zamanlarımda hüznüme...
Biz bir oyuncağa kavuşunca tüm dünya bizim olmuş gibi sevinirdik, şimdiki çocukların sahip olduğu imkanlara sahip değildik. imkanlara bağlı ayrım zaman farkıyla sınırlı değil, hala devam ediyor. Bu gün bile bazı çocuklar oyuncak-kitap içinde yüzerken; oyuncağa-kitaba hasret büyüyen fidanlar var. Okul öncesi eğitimin önemini geç keşfettik, taze zihinlerin en alıcı olduğu dönemleri yıllarca heba ettik; artık geç kalacak lüksümüz yok. Hala okula giden ama yeterli materyal olmadığından hayal dünyasını geliştirecek, potansiyelini keşfedecek fırsatlarla tanışamayan yavrular var. Hala oyuncağa, kitaba boynu bükük bakan masum gözler var. Hala oyun döneminde oyuncağa, kitaba, oyuna hasret büyüyen çocuklarIMIZ var.
Olumsuzluklara rağmen şartları olumluya çevirmeye çalışan güzel projeler, ümit uyandıran çalışmalar da var. Ergani de Halde Edip Adıvar Okulu’yla işbirliği içerisinde yürütülen, bu okulda gerçekleştirilen okul öncesi öğrencilerine yönelik “Oyuncaksız- Kitapsız Okul Kalmasın” projesi de karanlığa yakılan ışıklardan biri. Anadolu Üniversitesi son sınıf öğrencileri tarafından Topluma Hizmet uygulamaları kapsamında maddi açıdan yetersiz olan ana okulları(ana sınıfları) öğrencileri için oyuncak-kitap toplama kampanyası yürütülüyor.
Bize düşen böyle güzel kampanyalara destek olmak ve topluma hizmet bilinciyle bilinçlenmek, vermekteki güzelliği keşfetmek. Çocuklarımızı vermeye alıştırmak, oyuncak-kitap arkadaşlığı inşa etmek, çocuklar arasında şefkat ve sevgi köprüsü kurmak... Proje kapsamında yeni ya da kullanılmış(kullanılabilir) oyuncak ve kitaplar toplanıyor eksikliği olan kurumlar için. Hadi, bir oyuncak ve kitapla biz de katkı sağlayalım, öğrencilerin ihtiyacı olan oyuncakların, kitapların temin edilmesine vesile olalım. Bir çocuk yüzüne tebessüm yerleştirebilir, o minik ellerden tutabilir, bir çocuğa kitabı sevdirebilirsek ne mutlu bize... Hadi elimizi oyuncaksız, oyunsuz, kitapsız ellere uzatalım...
Etkinlik aslında oyuncağı olan çocuklara da vermeyi keşfetmeyi, vermekteki güzelliği tatmayı, yardımlaşma, paylaşma, sorumluluk duygularını hediye ediyor. Bize sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Bir oyuncakla-kitapla da olsa çocuklarımızın paylaşma, yardımlaşma duygularını geliştirelim; onlara olumlu tutum, davranış ve alışkanlık kazandırmada örnek olalım. Unutmayalım verdiklerimiz bizimdir aslında aldıklarımız değil. Sahip olduklarımız bize sahip olmadıkça biz sahibiz, yoksa bizim sandıklarımızın kölesi... Vazgeçebildikçe özgürüz ve yetinip verdikçe zengin, tok. Kendimizden başkasını düşündükçe insan ve mutlu... Hadi vererek asıl kendimiz duyarlılığı, dışarıda aradığımız iç huzrunu, verebilmeyi hediye edelim...
Bu etkinliğe destek olan, kampanyaya yardımcı olan Halide Edip Adıvar Anaokulu Müdürü Kenan Durak Bey’e, yardıma vesile olan, beni bu etkinlikten haberdar eden öğretmenimiz Emine Üyal’a, katkılarından dolayı ilçemizin yardımsever kırtasiyelerine (Nil, Yılmaz, Arı kırtasiyeler), insanlara ulaşmamıza vesile olan toplum bilincinde mühendis gazetemize ve topluma hizmet bilincine sahip toplumsal (insani- yaşamsal) sorunlara ilgi gösteren herkese teşekkür etmek istiyorum, oyuncağına kitabına kavuşan çocuklar adına ve fiziksel ortamın gelişmesinin ruh sağlığına yaptığı katkı nedeniyle dağıtılan huzur kampanyasının tüm katılımcılarına. Oyuncaksız, kitapsız, oyunsuz çocuk kalmaması; vermeye gönülsüz, diğerlerine duyarsız insan kalmaması duasıyla...
