Advert
Bireysel ve toplumsal yaşam biçimleri!
Naci SAPAN

Bireysel ve toplumsal yaşam biçimleri!

Bir toplumun geneli olmasa bile genele yakın yüzde oranı bireysel yaşam biçimini öncelikli hale getirdiğinde ne olur diye düşünmeye başladım.

Bu içerik 5998 kez okundu.

 

Neden mi? 
Bizim toplumumuzun, bu yüzde oranı giderek böyle bir yaşam biçimine kendilerini adapte ettiğinden dolayı elbette. 
Demokrasinin, insan haklarının, hak ve özgürlüklerin, adalet ve eşitlik kavramlarının tavan yaptığı bir dönemin içinden geçen bir toplum, bir halk olarak bu kavramların bize dayattığı gerçek; toplumsal yaşam biçimi olmasına rağmen, bu kavramlara tutunarak yol yürüyen bir kesimin, bireysel yaşam biçimini hedeflemiş olması, böyle bir alan yaratma çabasının varlığı gelecek açısından tedirgin edici bir durum olarak kendisini dayatıyor. 
Kürtlerle ilgili sorunların çözümünün gündemde olduğu son derece önemli bir süreçten geçerken, sosyal-ekonomik-siyasal-kültürel manada birikmiş sorunlarında tavan yaptığı böylesi ortamlarda, silahların susmuş olmasının sadece bireysel ‘Ticari’ gelecek kaygısının ortadan kaldırılmasına dönük düşünme ve rolünü buna göre oynama becerisi gösteren bir kesimin uygulama alanını kendisine göre dizayn etme çabası, toplumsal gelecekle ilgili kurgunun önünü keseceği muhakkak.
Bunun emarelerini şimdiden görmek mümkün. Toplumsal yaşam gerçekliğimiz içinde gelir düzeyinde kıyas kabul etmeyecek kadar bir uçurumun varlığını çıplak gözle görmek mümkün. ‘Gemisini kurtaran kaptan’ anlayışının giderek hâkimiyet kurduğu yeni dönemin kafalardaki hâkimiyetinin artış hızının kendi toplumumuzun geleceğindeki derin uçurumların habercisi olduğu analizini şimdiden yapmaz isek, emeğin-emekçinin, bunun yanı sıra toplumsal düşünen kesimlerin varlığının ‘kölelikle’ eşdeğer olacağı bir toplumsal yapının inşası söz konusu olabilir. Biat eden bir toplum yapısının oluşması her zaman egemen zihniyetin esas aldığı/alacağı bir durumdur. 
Bir başka pencereden de bu meseleye bakacak olursak; ‘Benden sonra tufan’ anlayışı önümüze çıkar ki, bu modelde de toplumsal çıkar anlayışı yansıtan ancak, bireysel kurtuluş reçetesini kendisine göre hazırlamış olan bireylerin son ‘Vuruş’ için taktik ve stratejisi hâkimdir. Ve bu kesim başkasının/başkalarının sırtına bu tür taktiklerle basarak var olma mücadelesi veriyor. Kendilerine göre hayal ettikleri küçük dünyalarının içine sığdırdıkları ‘Ben’ anlayışı ile ‘kullan at’ taktiği uygulama gayreti içinde olanların toplumsal yaşam biçimlerine katkı sunma ihtimalleri söz konusu olabilir mi?
Bir toplumun bireylerine popülizm gibi hastalık derecesinde bir anlayış hakimiyet kuruyorsa, o toplumun kendi kendini idare etme becerisinin oluşmaması içindir. Son derece tehlikeli olan ve bütün zamanlarda kendisine saha yaratan popülist anlayış toplumsal yaşam biçimini hedefleyen halkların ayak bağı olmuştur. Onlar, toplumsal bütün oluşumların içinde ayak sürterler. ‘süreç’ ve ‘barış’ gibi sihirli cümleleri ifade etme özgürlüğünü kullanırlar. Bunu da toplumsal yaşam biçimlerinin tarafı olarak yansıtırlar. Sonra, kişisel yaşam kaygılarının bir parçası olarak kullanır, bireysel varlıklarının teminatı yaparlar. 
Her zaman böyle oldu. Bir daha böyle olmasını Kürtler açısından toplumsal yaşam kaygısı olarak algılamak, ona göre tavır geliştirmek, toplum yaşamını düzenleyen kurumların, bireylerin görevleri olarak şimdiden kendini dayatıyor. Tabii tren henüz yola çıkmamışken. 
DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Madde Bağımlıları Mücadele Derneği’nde silahlı kavga
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı
Bizans ve Romalılara ait tarihi eser yakalandı