Advert
Kıbleyi iyi tespit etmek lazım!
Naci SAPAN

Kıbleyi iyi tespit etmek lazım!

Müzakere süreci ile birlikte esen barış rüzgA¢rlarının kıblesini galiba tartışma konusu yapmak gerekiyor.

Bu içerik 6082 kez okundu.

Halkların barışına, kardeşliğine odaklı bir rüzgâr mı yoksa din odaklı bir rüzgâr mı?
Bu kıbleyi tek taraflı tespit edip yurttaşlar topluluğunun yönünü buraya doğru itmeye çalışan bir zihniyetle bir yol yürüyüşüne çıkılmak isteniyorsa, başlangıç yapılmak isteniyorsa rüzgârın tersine doğru esmesi de mümkün olabilir.
Süreci izliyorum;
Umut verici, değişim ve dönüşümün izlerine rastlıyorum.
Hep birlikte bunu görüyoruz, görmek istiyoruz.
Umutsuzluk aşılamak istemiyorum ancak, devlet, hükümet, valilik ve medya’nın dilinde hala statükocu eski zihniyetin küçükte olsa esintilerini görüyoruz. Barış yapmaya karar verilen muhataplara ve onların temsil ettiği kitleye karşı bir yandan popülist söylemlerinin yanı sıra, hala ‘terörist’ tanımı yaklaşımından uzaklaşmadıklarını görüyoruz. Toplumsal geleneklerimizi bu kesime hatırlatarak böyle olmaması gerektiğini söylemek istiyorum.
Normal yaşamda, kan davalarından veya herhangi bir nedenden dolayı husumetli olanların barışa karar vermelerinden sonraki süreçlerin dostane tavırlara zemin hazırladığını, bunun böyle olması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Barış için ellerin birbiriyle buluştuğu andan itibaren ortaya yeni bir husumetin çıkmaması için bütün hassasiyetler göz önünde bulundurulur. Tarafların rahatsızlığına neden olabilecek söylemlerden ve davranışlardan uzak durulur. Aileler içinde barışa rızası olmayanların davranışları ile birlikte ‘testiyi’ kırmaması için de her türlü önlem alınır.
Çanakkale zaferi ile ilgili asılan billbordlara bakıyorum; Kürtçe-Türkçe yazılmış. Çok güzel, buna bir itirazımız yok, öyle de olması gerekiyor.
Ajite edici cümleyle barış sürecinin odağına işaret edilmiş!
‘Dilleri, lehçeleri, türküleri ayrı, kaderleri aynı, düşmanları aynı, rableri aynı, kıbleleri aynı’ gibi bir yazı biçimi.
Yurttaş tanımına uymuyor.
Din, dil, ırk, mezhep farklılıklarının gözetilmemesi gereken bir anayasa hazırlığı yapılırken, sloganda bu coğrafyada yaşayan ve rableri aynı ancak dinleri farklı insanların ötekileştirildiğini, mesajın sadece Müslüman Kürtlere yollanmış olmasındaki fark, tek taraflı çözüm odağını akıllara düşürüyor. Kürtlerin, kendileri ile ilgili coğrafyada yaşayan Ezidi, Süryani, Ermeni, kildani kesimlerini de içinde barındıran kürdistani duruşunu etkileyen bir durum çıkıyor ortaya. Bunları bir arada değerlendirmeyen, kıble’nin odağını da yanlış hesaplıyor demektir.
Kıblenin odağı salt din mi, halkların barışı ve kardeşliği mi?
Testiyi kırmamakta yarar var.

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRX
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü
Sigara içmek için çıktığı pencereden düşüp öldü
Turistik Diyarbakır Ekspresi Ankara'ya uğurlandı
Turistik Diyarbakır Ekspresi Ankara'ya uğurlandı